Egzersizin Kronik Etkisi Bagısıklık Sistemini Güçlendiriyor! Peki ya Akut Etkisi ?
Egzersizin bagısıklık sistemi üzerine etkileri üzerine çok sayıda arastırmanın bulgularını içeren kitaptaki şu cümle oldukça çarpıcı;
“Immün sistemin birçok bileseni, 90 dk üzerinde, uzun süre devam ettirilen siddetli bir fiziksel eforardından tersine bir degisim sergiliyor. Bu degisimler bagısıklık sistemiyle iliskili olan, deri, üst solunum yolları mukozası, akcigerler ve kasların içinde oldugu farklı dokularda gözleniyor. Bagısıklık sisteminin zayıfladıgı ve 3-72 saat arasında devam eden bu “Açık Pencere” dönemi, virüsler ve bakterilere tutunacak bir zemin sunarak enfeksiyon riskini artırıyor.”
Azalan ya da bir süre ara verilen Antrenmanlar sonunda sporcuları ne bekliyor?
Covid-19 salgını, sedanter yasam süren pek çok kisi için vücudunu tanımak, egzersiz ve fiziksel aktivite ile tanışmak için fırsat oldu. Düzenli antrenman yapan sporcular için ise en hareketsiz geçirilen ve tıpkı bir yaralanma sonrası antrenmandan uzak kalınan dönem gibi zorunlu olarak antrenmanlara ara verip, kondisyon kaybı korkusu yasadıkları sancılı bir döneme kapı araladı. Sporcular bu zor şartlarda dahi egzersiz yapmak için fırsat kovalarken, çoğu zaman ‘spor yapmayı düşünmenin sırası mı?’ elestirileri yöneltildi ve akıllara su soru geldi “Antrenörler ve sporcular performans kaybı endişelerinde haksız mı?”
Covid-19 döneminde yüksek şiddetli antrenman süresini ve sıklığını azalttık. Bir yandan da performanstaki kaçınılmaz düşüşü (detraining etkisi) önlemek için her antrenmanda devamlı yüklenme metodu (ör. sabit tempo atrenmanı) yerine antrenman içinde kısa süreli yüksek şiddetli interval yüklenmelere yer verdik. Bu sayede antrenmanlarla kazandışımız adaptasyonların ortadan kalkmasını önlemeye çabaladık. Simde de akla gelen soru su. Yüzemediğimiz bu günlerde koşu ve bisiklete ağırlık verdik ama yaptığımız bu antrenmanların yüzmeye bir faydası olacak mı?
Bu yazının motivasyonu bu soruya yanıt vermek için öncelikle “antrenmanın spesifikliği” ilkesini masaya yatırmak ve antrene edilen uzuvlar arasındaki olası bir “transfer etkisi”ne dair kanıt aramak.
Dünya genelinde tüm ulusal, uluslararası ligler, önemli yarısmalar, hatta Olimpiyat seçme müsabakaları ya iptal edilmis ya ertelenmisken; buna ek olarak, dısarıya çıkma yasagı ya da toplu alanlarda bulunmama kararları ardından spor salonları ve spor tesisleri kapanmısken, Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunlarının akibeti de spor kamuoyunun gündeminde.
17 Mart 2020 tarihinde Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC), Tokyo 2020 Yaz Olimpiyat Oyunlarının planlandıgı gibi 24 Temmuz’da baslayacak sekilde hazırlıkların sürdügünü ve ertelenen seçme müsabakaları da dikkate alınarak, seçme sistemlerindeki olası degisikliklerin her bir spora özgü olarak Nisan ayında duyurulacagını bildirdi. IOC basın açıklamasında “… , oyunlara dört aydan fazla süre varken, bu asamada keskin bir karar almaya gerek yok, ve su an herhangi bir spekülasyon çabalarımıza zarar verecektir” ifadesine yer verdi 1. IOC’ın kararına yüksek sesle itiraz eden sporcuve Ispanya gibi ülkelerin ise Oyunların ertelenmesi yönündeki taleplerinin gerekçesi “sporcularınhazırlanmak için esit sartlara sahip olmayacagı” yönündeki hiçte haksız olmayan ön görüleri.
Hazırlıkların merkezinde yer alan Japonya hükümeti adına Basbakan Yardımcısı Taro Aso ”bu,Japonya’nın tek basına karar verebilecegi bir konu degil” açıklaması ile gözleri IOC’ye çevirirken,“Bu, her 40 yılda bir olan bir problem - Bu Olimpiyatların Laneti” sözleri dikkat çekti.
