Tezin Türü: Doktora
Tezin Yürütüldüğü Kurum: Hacettepe Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Radyofarmasi A.B.D., Türkiye
Tezin Onay Tarihi: 2019
Tezin Dili: Türkçe
Öğrenci: MERVE KARPUZ
Asıl Danışman (Eş Danışmanlı Tezler İçin): Mine Silindir Günay
Danışman: Asuman Yekta Özer
Özet:
Kanser, dünya genelindeki temel sağlık sorunlardan biri
olup, akciğer kanseri kanser türleri arasında insidans ve mortalite oranı en
yüksek kanser tipidir. Rutinde akciğer kanserinin teşhis ve görüntülemesinde
kullanılan akciğer grafisi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve
nükleer görüntüleme yöntemleri gibi pek çok yöntem mevcut olsa da, bu yöntemler
erken teşhis konusunda yetersiz kalmaktadır. Öte yandan, akciğer kanserinin
tedavisinde kliniklerde en sık kullanılan tedavi yöntemleri cerrahi,
radyoterapi ve kemoterapidir. Bunların arasında cerrahi; akciğer kanserini
tedavi etmedeki en etkili yöntem olmakla birlikte, sadece erken evrelerde
uygulanabilmektedir. Cerrahi işleme uygun olmayan erken evreli akciğer
kanserine sahip hastalarda radyoterapi tercih edilen tedavi seçeneğiyken, ileri
evreli hastaların tedavisinde kemoterapiye başvurulmaktadır. Kemoterapötik
ilaçların, tümöre spesifik olmayıp, ciddi sistemik toksik etkilere sebep olması
tedavideki en büyük sorunlardan birini oluşturmaktadır. Kanser tedavisinde
sıklıkla kullanılan kombine terapi, monoterapinin toksik etkilerini azaltma,
farklı etki mekanizmalarını hedefleme gibi pekçok avantaja sahiptir.
Bu bilgilerden yola çıkılarak, çalışmamızda, lipit
tabakada paklitaksel, sulu çekirdekte vinorelbin hapsedilmiş, nanoboyutlu
lipozom formülasyonları hazırlanmıştır. Bu formülasyonlar küçük hücreli dışı
akciğer kanser hücrelerindeki folat reseptörlerine aktif ve/veya pasif
hedeflendirilmiş ve 99mTc ile radyoaktif olarak işaretlenmiştir.
Ardından karakterizasyon çalışmalarında lipozomların in vitro çalışmalar için
uygun profilde olduğu, sahip oldukları partikül boyutu (pasif hedefliler için 150
nm civarı, aktif hedefliler için 180 nm civarı), PCX için %15 ve VNB için %20
civarındaki enkapsülasyon etkinliği ile -10 mV civarındaki zeta potansiyelleri
ile gösterilmiştir. Stabilite çalışmalarında 4oC’de ağzı sıkı kapalı
kaplarda yaklaşık 45 gün stabil kalan lipozom formülasyonlarının, A549, H1299,
LLC-1 hücre hatlarındaki in vitro tutulum çalışmalarının sonuçları ve
sitotoksisite profilleri değerlendirilmiştir. Alınan akım sitometri ve MTT
analiz sonuçlarından, hücre hatlarında etkin bir biçimde tutuldukları ve
sitotoksisite gösterdikleri görülmüştür.
Akciğer kanseri tümörü taşıyan farelerde gerçekleştirilen
biyodağılım analizi sonucunda, 99mTc ile radyoişaretli, folat ile
aktif hedefli kombine ilaç hapsedilmiş lipozom formülasyonunun, aktif hedefli
olmayan formülasyona göre tümör dokusunda daha yüksek oranda tutulduğu
görülmüştür. Ayrıca, folat ile aktif hedefli kombine ilaç hapsedilmiş lipozom
formülasyonunun tedavi etkinliği, serbest ilaç kombinasyonu ve kontrol grubu
olarak anti-kanser ilaç içermeyen lipozom formülasyonu karşısında yüksek
bulunmuştur. Bunlara ek olarak, vücut ağırlığı dikkate alınarak yapılan
toksisite çalışmasında, lipozomal formülasyonun serbest ilaç kombinasyonuna
göre daha düşük toksisite gösterdiği görülmüştür.