Ölüm kaygısına ilişkin bir model testi: Denetim odağı, kaygı ve ölüm obsesyonunun rolü


Tezin Türü: Doktora

Tezin Yürütüldüğü Kurum: Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Eğitim Bilimleri A.B.D., Türkiye

Tezin Onay Tarihi: 2019

Tezin Dili: Türkçe

Öğrenci: SÜMEYYE DERİN

Danışman: Filiz Bilge

Özet:

Bu araştırmada ölüm kaygısı, denetim odağı, kaygı ve ölüm obsesyonu değişkenleri birlikte yapısal eşitlik modeli içinde sınanmıştır. Bunun yanı sıra Abdel-Khalek tarafından (1998) geliştirilen Ölüm Obsesyonu Ölçeği (ÖOÖ) Türk kültürüne uyarlanarak aracın geçerlilik-güvenilirlik çalışmaları yapılmıştır. Araştırmanın tüm çalışma grupları, 2018-2019 öğretim yılında bir devlet üniversitesinin farklı programlarında öğrenim gören ve rastgele seçilen öğrencilerden oluşmuştur. ÖOÖ’nün yapı geçerliliği iki yolla sınanmıştır. ÖOÖ’nün açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri için 455 (248 kadın, 207 erkek) öğrenciye; ayırt edici geçerliliği için 329 (190 kadın, 139 erkek) öğrenciye ulaşılmıştır. ÖOÖ’nün yapı geçerliliği; açımlayıcı-doğrulayıcı faktör analizleri ve ayırt edici geçerlilik analizleriyle desteklenmiştir. Güvenilirlik analizleri sonucuna göre, ÖOÖ’nün iç tutarlılığı için hesaplanan Cronbach alfa katsayısı .92; test tekrar test güvenilirlik değeri ise .85’tir. Bulgular, ÖOÖ’nün geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermiştir. Araştırmanın ikinci bölümünde; 1.054 (504 kadın, 550 erkek) öğrenciye ulaşılmış ve elde edilen verilerle ölüm kaygısına ilişkin çalışma kapsamında önerilen model sınanmıştır. Ölüm Kaygısı Model Testi’ne göre; denetim odağı, kaygı ve ölüm obsesyonunun ölüm kaygısını doğrudan ve anlamlı düzeyde yordadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bununla birlikte, denetim odağı ve ölüm kaygısı arasındaki ilişkide kaygı değişkeninin; kaygı ile ölüm kaygısı arasındaki ilişkide ise ölüm obsesyonu değişkeninin aracı etkisi olduğu ve bu etkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu belirlenmiştir. Verilerin analizinde SPSS 22.0, LISREL 8.8 istatistik programları kullanılmıştır. Araştırma bulguları alan yazın ışığında tartışılmış ve bu bulgulardan yola çıkarak, araştırmacılara ve psikolojik danışmanlara yönelik önerilerde bulunulmuştur.