Bu çalışmada Türkçe öğretmeni adaylarının düşünce özgürlüğü ve sansüre ilişkin yaklaşımlarının incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışmanın verileri 2022-2023 eğitim öğretim yılında Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesinde öğrenim gören Türkçe Öğretmenliği öğrencilerinden toplamda 201 öğretmen adayının katılımı ile elde edilmiştir. Çalışmada durum saptamasına dayalı betimsel tarama yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmada düşünce özgürlüğü ve sansüre ilişkin yaklaşımlarını belirlemek amacıyla öğretmen adaylarına anket uygulanmıştır. İçerik analizi yöntemi ile veriler analiz edilmiş, doğrudan alıntılarla katılımcıların görüşlerine yer verilmiştir. Araştırmanın sonuçları, düşünce özgürlüğüne yönelik fikir ve tutum oluşturma konusunda aile, arkadaş çevresi ve ortaöğretim öğretmenlerinin etkisi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Katılımcılar düşünce özgürlüğünü koruma ve geliştirme bağlamında yeterli düzeyde okuma yapmadıklarını belirtmişlerdir. Katılımcıların büyük çoğunluğu hakaret, küfür, aşağılama ve ırkçılığı zararlı ve yasaklanması gereken konular olarak değerlendirmektedir. Bu çalışmanın, geleceğin Türkçe öğretmenlerinin düşünce özgürlüğü ve sansür konusuna yaklaşımlarını örneklemesi bakımından literatüre katkı sağladığı düşünülmektedir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, ders programlarına düşünce özgürlüğü ile ilgili derslerin eklenmesi, öğretmen adaylarına eğitim süreçlerinde düşünce özgürlüğü konusuna odaklanan eğitimlerin verilmesi ve farklı öğretmenlik programlarında bu konuyla ilgili araştırmalar yapılması önerilmektedir.
This study tries to examine the approaches of prospective Turkish teachers regarding freedom of thought and censorship. The data of the study were gathered through the participation of a total of 201 pre-service Turkish Language Teaching students studying at Tokat Gaziosmanpaşa University and Sivas Cumhuriyet University in the 2022-2023 academic year. This study benefited from descriptive screening method based on case determination. During the process, a questionnaire was offered to prospective teachers to find out their approaches to freedom of thought and censorship. The data were analysed by means of content analysis method and the opinions of the participants were included in direct quotations. The results of the study have revealed that family, friends and secondary school teachers have great impact on forming ideas and attitudes towards freedom of thought. Participants have stated that they do not engage in a sufficient level of reading in the context of preserving and enhancing freedom of thought. The majority of participants consider insults, profanity, humiliation, and racism as harmful and prohibited subjects. This study is believed to contribute to the literature by exemplifying the approaches of future Turkish language teachers to freedom of thought and censorship. In light of the results obtained from research, it is recommended that courses related to freedom of thought be incorporated into the curriculum, that teacher candidates receive education specifically focused on the subject of freedom of thought during their training process, and that research related to this topic be conducted within various teacher education programs.