NÜKLEER SANTRALLERİN YER SEÇİMİNDE DEPREM ETKİSİNİN ÖNEMİ


Creative Commons License

Doğan A., Korkmaz M., Doğruluk M., Kalkan N.

Academic Works in The Fields of Science, Culture and Art - 2018 Autumn, Prof.Dr. Ali Musa Bozdoğan,Prof.Dr. Latif Gürkan Kaya,Prof.Dr. Hasan Arapgirlioğlu,Assoc.Prof.Dr. Atilla Atik, Editör, Gece Akademi, Ankara, ss.25-33, 2018

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2018
  • Yayınevi: Gece Akademi
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Sayfa Sayıları: ss.25-33
  • Editörler: Prof.Dr. Ali Musa Bozdoğan,Prof.Dr. Latif Gürkan Kaya,Prof.Dr. Hasan Arapgirlioğlu,Assoc.Prof.Dr. Atilla Atik, Editör
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

İnsan nüfusundaki hızlı artışa ve sanayileşmeye bağlı olarak tüm dünyada enerji ihtiyaçlarının arttığı bilinmektedir. Bu durum birçok ülkenin alternatif ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesine neden olmuştur. Günümüzde en çok kullanılan enerji kaynağı fosil yakıtlardır (petrol, doğalgaz, kömür). Fosil yakıtların hızla tükendiği ve tüketiminin çevreye zarar verdiği göz önüne alındığında nükleer enerjinin alternatif bir enerji kaynağı olarak tercih edilebileceği görülmektedir. Nükleer enerjinin bir elektrik üretim kaynağı olarak kullanılması, düşük işletme ve yakıt maliyetleri, düşük karbon emisyonları, uzun çalışma süresi ve dünya çapındaki yakıt kaynaklarının dengeli dağıtımı gibi diğer kaynaklara kıyasla birçok avantaja sahiptir. Nükleer enerji aynı zamanda enerji arz güvenliği, ülkelerin enerji maliyetlerinin düşürülerek cari açıklarının azaltılması, elektrik fiyatlarında istikrara katkısı, dışa bağımlılığın azaltılması gibi nedenlerle de tercih edilen bir enerji türüdür. Bununla birlikte nükleer güç santrallerinin yer tespitinin doğru yapılması ve inşasının uluslararası standartlara uygun olması büyük önem arz etmektedir. Yer tespiti ve inşa çalışmalarının istenilen standartlara uygun yapılmaması sonucunda pek çok olumsuzlar yaşanabilmektedir. Benzer şekilde nükleer santrallerin faaliyete geçmesinden sonra da çok dikkatli olunması ve işletme talimatlarına harfiyen uyulması gerekmektedir. Aksi halde meydana gelebilecek kazalar sonucu oluşan radyoaktif madde salınımı nükleer santralin bulunduğu bölgede geniş çaplı zararlara neden olabilmektedir.