37th National Linguistics Congress, Kocaeli, Türkiye, 16 - 17 Mayıs 2024
Anlam ezgisi, bir sözcüğün kendi eşdizimlilerine gömülü oluşan, konuşucunun konuya karşı negatif ve pozitif tutumunu ve değerlendirmesini yansıtmasıyla ilişkilidir (Aksan, 2018; Ellis ve Frey, 2009). Hoey’in (2005) Sözcüksel Hazırlama Teorisine (Lexical Priming Theory) göre birey, bilişsel sistemde tekrarlanan sosyal ve dilsel olaylara dayalı olarak bir sözcüğe ilişkin şemalar oluşturur (Hoey, 2005). Bu şemanın oluşması dile maruz kalma durumuyla, bir başka deyişle sıklıkla ilişkilenmektedir. Bir sözcüğün olumlu ya da olumsuz bir bağlamda sürekli birlikteliği, o sözcüğün temsilinin bir parçası olarak kodlanır ve bu durum o sözcük için değerlendirici tercihler üretir (Partington, 2004; Stubbs, 1995). Konuşucunun tutumuyla ilişkilenen anlam ezgisi, bir sözcüğün sıklıkla belirli bağlamlarda kullanımıyla kazanıldığı için kullanımbilimsel özellikler üstlenir. Sözcüğün birlikte kullanıldığı diğer sözcüklerle ilişkisinin önemi düşünüldüğünde, anlam ezgisi de eşdizimli sözcüklerle birlikte ele alınmaktadır. Türkçe alanyazında, anlam ezgisinin eşdizimlilik ilişkilerine yönelik derlem temelli incelemelerin (Aksan, 2018; Aksan vd., 2008; Kara, 2021) olmasına karşın dil kullanıcılarına ve onların anlam ezgisine ilişkin değerlendirici yargılarına odaklanarak bu olgunun psikodilbilimsel gerçekliğini araştıran çalışmalar oldukça sınırlıdır. Öte yandan, anlam ezgisi sınırlı sayıda çalışmada (Ellis ve Frey, 2009; Ellis vd., 2009; Hauser ve Schwarz, 2016; 2018) psikodilbilimsel süreçlerle ele alınmıştır. Bu belirlemeler doğrultusunda, bu çalışmada uğraşmak (olumsuz)/çabalamak (olumlu), bitirmek (olumlu)/tüketmek (olumsuz), gülümsemek (olumlu)/sırıtmak (olumsuz) yakın anlamlı eylemlerin anlam ezgsinin sözcük tanıma/sözcüksel erişime etki edip etmediğini araştırmak amaçlanmıştır. Çalışma deneysel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada öncelikle Aksan vd.’nin (2017) sıklık sözlüğünden araştırmacılar tarafından seçilen 14 yakın anlamlı eylem ve 10 yakın anlamlı zarf TDK Güncel Sözlükteki tanımları dikkate alınarak belirlenmiş; anlam ezgileri Ellis ve Frey, (2009), Ellis vd., (2009) çalışmalarındaki yöntem adımları kullanılarak incelenmiştir. Anlam ezgisi için her bir sözcüğün duygu değeri için güç analizleri uygulanarak sözcüksel hazırlama görevi için üç eylem çiftinde karar kılınmıştır. Eşdizimsel uyumluluk için ise üç eylem çiftine ek olarak 7 eylem ve 7 zarf sözcük kullanılarak farklı anlam ezgisine sahip eşdizim birliktelikleri kullanılmıştır. Çalışma 39 yetişkinle yürütülmüştür. Bağımlı gruplar t-testi sonuçlarına göre hem sözcüksel hazırlama (t(35)= -3.322; p<.02) hem de eşdizimsel uyumluluk görevlerinde (t(35)= -6.337; p<.01) anlam ezgisi uyumlu durumların uyumsuz durumlara göre tepki süresini kısalttığı gözlenmiştir.
Semantic prosody y is related to the fact that a word is embedded in its collocations and reflects the speaker's negative and positive attitude and evaluation towards the subject (Aksan, 2018; Ellis & Frey, 2009). According to Hoey's (2005) Lexical Priming Theory, the individual forms schemas about a word based on repeated social and linguistic events in the cognitive system (Hoey, 2005). The formation of this schema is associated with exposure to language, in other words, with frequency. The constant association of a word in a positive or negative context is encoded as part of the representation of that word and this produces evaluative preferences for that word (Partington, 2004; Stubbs, 1995). The semantic prosody, which is associated with the speaker's attitude, assumes utilitarian properties as it is acquired through the frequent use of a word in certain contexts. Considering the importance of the word's relationship with other words with which it is used, semantic prosody is also considered together with collocations. In the Turkish literature, although there are corpus-based studies (Aksan, 2018; Aksan et al., 2008; Kara, 2021) on collocational relations of semantic prosodi, studies investigating the psycholinguistic reality of this phenomenon by focusing on language users and their evaluative judgements about semantic prosody are quite limited. On the other hand, a limited number of studies (Ellis & Frey, 2009; Ellis et al., 2009; Hauser & Schwarz, 2016; 2018) have addressed semantic prosody through psycholinguistic processes. In line with these determinations, this study aims to investigate whether the semantic prosody of the close-meaning verbs strive (negative)/strive (positive), finish (positive)/consume (negative), smile (positive)/grin (negative) affects word recognition/lexical access. The study was conducted with experimental research method. In the study, firstly, 14 close meaningful verbs and 10 close meaningful adverbs selected by the researchers from Aksan et al.'s (2017) frequency dictionary were determined by taking into account their definitions in TDK Current Dictionary, and their semantic prosodies were analysed using the method steps in Ellis and Frey, (2009), Ellis et al., (2009). For the semantic prosody, power analyses were applied for the sentiment value of each word and three action pairs were decided on for the lexical priming task. For collocational compatibility, collocations with different semantic prosodies were used by using 7 verbs and 7 adverbial words in addition to the three action pairs. The study was conducted with 39 adults. According to the results of the dependent groups t-test, it was observed that in both lexical priming (t(35)= -3.322; p<.02) and collocational compatibility tasks (t(35)= -6.337; p<.01), situations with compatible semantic prosodies shortened the reaction time compared to incompatible situations.