Kadın cinayetleri sonrası geride kalan çocuklar ve bakımveren kardeşlerin baş etme stratejileri


Creative Commons License

Erükçü Akbaş G., Karataş K.

Toplum ve Sosyal Hizmet, cilt.31, sa.1, 2020 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 31 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2020
  • Dergi Adı: Toplum ve Sosyal Hizmet
  • Derginin Tarandığı İndeksler: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışmada annesini, baba şiddeti sebebiyle yitiren çocukların ve bu çocuklara bakımveren kardeşlerin (cinayet sonrası çocuk yaşta olan kardeşlerine bakım veren yetişkin evlatlar) cinayet sonrası baş etme türlerini belirlemek amaçlanmıştır. Baş etme biçimleri problem odaklı ve duygusal odaklı baş etme olarak iki boyutlu ele alınmaktadır. Araştırmada niteliksel araştırma yöntemi kullanılmış ve fenomenolojik yaklaşımdan yararlanılmıştır. Bu bağlamdaamaçlı örneklem yoluyla, 6284 sayılı yasanın 2012 yılında çıkarılmasından sonra partner ya da eski partner şiddeti sebebiyle yaşamını yitiren on kadın cinayeti olgusu üzerinden; yirmi üç kişiyle derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiştir. Görüşülen bu kişilerin altısı çocuk, altısı kardeşlerine bakımveren yetişkin evlatlar, on biri ise çocuklara bakımveren anneanne, teyze, dayı amca gibi akrabalardan oluşmaktadır. Cinayet sonrası çocukların ve bakımveren kardeşlerin şiddetle baş etme stratejilerine bakıldığında; en temel duygusal baş etme biçimlerini, kardeş dayanışması, anneyi örnek alma, annenin vasiyetini gerçekleştirme, koruyucu ve destekleyici sosyal çevreden yararlanma, eğitime önem verme, şiddetle mücadele etme ve yeni aktivitelere başlama oluşturmaktadır. Problem odaklı baş etme türlerine bakıldığında ise psiko-sosyal destek almada bazı güçlükler dikkat çekmektedir. Bu güçlükler ise cinayet sonrası geride kalan çocukların olay hakkında konuşmasının zorluğu ve babanın yaptığı cinayet eylemi sonrası utanma duyguları sebebiyle psiko-sosyal destek almayı istememe, hukuki prosedürler (ifade verme ve vasilik gibi) ve yeni hayata uyum süreci sebebiyle psiko-sosyal destek almaya fırsat ve zaman bulamama, psikososyal desteğe erişimin güçlüğü ve psiko-sosyal desteğin maliyetli olmasının bu desteği almayı zorlaştırması olarak ifade edilmiştir. Bir diğer önemli bulgu ise psiko-sosyal desteğe yalnızca çocukların intihar ya da kendine zarar verme gibi davranışlarının ardından başvurulmasıdır. Bu sonuç çocukların psiko-sosyal destek ihtiyacının geç fark edilmesi anlamına gelmektedir.
This study aims at understanding the coping ways of the children who lost their mothers due to the fathers’ violence and of the caregiving siblings (adult sons and daughters who give care to their young siblings after the femicide). Within this context, the types of coping are taken as two dimensional, namely problem-focused and emotionally focused. The research is a qualitative one which makes use of a phenomenological approach. In this context having chosen a purposeful sampling in depth interviews were conducted with 23 people out of 10 cases of femicide in which women were killed due to the partner's or ex-partner's violence after the Law 6284 was enacted in 2012. The interviewees were comprised of 6 children, 6 caregiving adult siblings, and 11 caregiving relatives such as grandmother, aunt, and uncle, etc. An examination of the coping strategies of the children and caregiving siblings against violence after the murder reveals that the most fundamental emotional coping ways are comprised of siblings' solidarity, role modelling the mother, realizing the mother's legacy, benefitting the preventive and supportive social environment, fighting against violence, and beginning new activities. And an examination of the problem focused coping ways reveals that there are some difficulties in receiving psychosocial support which include the following: unwillingness of the children left behind after the femicide to receive psychosocial support due to the hardness of talking about the event and the feelings of shame after the mother's murder by the father, lacking enough opportunity and time to receive psychosocial support due to the legal procedures (giving a statement, guardianship, and custody, etc.) and process of adaptation, complexity of reaching the psychosocial support, and the cost of it. Another important finding is the fact that the psychosocial support is demanded only after the children's behaviors such as suicide or self-harm. This result means that the children's need to psychosocial support is noticed late.