Über Peter Handkes Literaturauffassung


Creative Commons License

Ünal D. Ç.

Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, cilt.14, ss.107-114, 1998 (ESCI)

  • Yayın Türü: Makale / Derleme
  • Cilt numarası: 14
  • Basım Tarihi: 1998
  • Dergi Adı: Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Emerging Sources Citation Index (ESCI), TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.107-114
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu yazıda, Alman dilinde eser veren Avusturyalı çağdas yazar Peter Handke’nin edebi kişiliğinin ve edebiyat anlayışının tanıtılmasına çalışılmıştır. çalışılmıştır.

Handke, Günümüz Alman Edebiyatının öncü özellikler taşıyan yazarlarının başında gelir. 60’lı yıllardan bugüne kadarki zaman içerisinde, Alman Edebiyatının gelişim süreci, Handke’ninkiyle çeşitli paralellikler göstermektedir.

Peter Handke, ‘Yeni Bireycilik’ (Neue Subjektivität) akımının baş temsilcisi olan yazarlardandır. ılk olarak 1966 yılında, henüz edebi kariyerinin başlarındayken, Gruppe 47’nin toplantısında özellikle güdümlü edebiyata karşı takındığı tavırla dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır. Modernist roman ve anlatılarının yanı sıra, tiyatro oyunu ve şiir türünde de pek çok eser vermiştir.

Handke kaleme aldığı eserlerinde daima yeni biçim denemeleri yapmaya çalışmıştır. Bir edebiyat eserinde içeriğin karşısında biçimin önemini vurgulayan Handke, bu tutumuyla geleneksel edebiyatın gerçeği olduğu gibi yansıtma arzusunun karşısında yer almıştır. Handke, bir eserin söylemek istediği şeyi biçim ve biçem özelliklerini kullanarak dile getirebileceğini savunan modernist yazarlardandır. Eserlerinde ‘dil sorunsalı’ gibi felsefi konuları da irdeleyen Handke, özellikle 80’li yıllardan beri yaptığı çalışmalarında postmodern edebiyatın ana kurgu ögelerinden bazılarını da kullanmaktadır.

Genel olarak, Handke’nin yazarlık hayatının başında benimsediği ilkelerine ve prensiplerine olan bağlılığını bugün de sürdürdüğünü söylemek mümkündür. Ancak bununla beraber, Handke’nin bu son yıllarda verdiği eserlerinde, gerek içerik gerekse yapı açısından birtakım farklılıklar da göze çarpmaktadır. Onun çalışmalarındaki bu farklılıklar ile 80’li ve 90’lı yıllarda ortaya konulan edebi eserlerdeki farklılıklar birbirine benzeyen eğilimler göstermektedir. Sözkonusu eğilimler, modernist edebiyatttan postmodernist edebiyata geçişte mevcut olan eğilimlerdir.