Mekan Ve Bellek Bağlamında Igor Stravınsky’nin Bahar Ayini Eserinin Galasında Yaşananların İncelenmesi


Creative Commons License

üzülmez h. o.

Ordu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Araştırmaları Dergisi, cilt.13, sa.1, ss.595-608, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Birçok sanatçı yaşadıklarından etkilenir ve eserleri aracılığı ile kendilerini dışa vurur. Henüz ilgilendikleri sanat alanında eğitim almamış olsalar dahi çocukluk dönemlerinde yaşadıkları hayat tecrübeleri, kişisel ve karakter gelişimlerinde büyük bir etkendir. Besteciler notalar aracılığı ile sözcüklerin ötesindeki duygularını ifade etmek için müziği araç olarak kullanır, kendi hafızasında kalanları işler, çeşitlendirir, sahneye koyar ve nesiller boyu aktarılmasını sağlar. Bir müzik eseri işitildiğinde o müziğin daha önce nerede işitildiği anımsanabilmektedir. İnsan hafızası duyulardan ve duyumsamalardan bağımsız şekillenmez. Duyguları tetikleyen müzik de bu kapsamda duyusal ve uzun süreli hafızada yer edinebilmesi için en önemli unsurlardan biridir. Anılar birçok detay içermektedir. Anda hissedilenler ve buna ek olarak düşünceler de bu detayların bir parçasını oluşturmaktadır. Anılar ve duygular birbirinden ayrılamayan bir bütündür. Bu sebeple, duygular ve anılar duygusal hafızada birbiriyle ilişkilidir. Müzik duygu hafızası için önemli olmakla birlikte, tarih boyunca sanatçıların duygularını ifade edebilmesi için de güçlü bir kanal olmuştur. Sanat eserlerini icra edenler ve dinleyiciler ortak bir duygu hafızasında buluşur; böylelikle müzik eserleri tarihteki yerini alır. Bu nitel araştırma çalışmasında, Igor Stravinsky'nin Bahar Ayini isimli ünlü balesinin ortaya çıkışı ve Paris'teki ilk performansı örnek olarak incelenmiş ve konu literatür taraması metodu kullanılarak ele alınmıştır. Taramada elde edilen bulgular sonucunda, duyguların sanat aracılığı ile nasıl aktarıldığını ve aktarılan kültür varlığının izleyicilerde yarattığı etki nedeniyle tarihte nasıl yer aldığını göstererek, eğitimciler, sanat tarihçileri, icracılar ve ilgililer için literatüre katkı sağlamak amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda bir sanat dalı olan müziğin sadece işitsel olarak değil duygulara hitap eden bir sahne performansı olarak da hatırlanabileceği ve zamanla toplum için ortak bir kolektif hafıza haline gelebileceği sonucuna varılmıştır.
Many artists are affected by their experiences in their lives and express themselves through their works. Even if they have not yet been educated in the field of art they are interested in, their life experiences during their childhood are a great factor in their personality and character development. Composers use music as a tool to express their feelings beyond words through musical notes, process, diversify, stage and transmit what remains in their memory for generations. When a music is heard, it can be remembered where it was previously heard. Human memory is not formed independently of the senses and sensations. Music, which triggers emotions, is one of the most important elements in order to have a place in sensory and long-term memory in this context. Memories contain many details. What is felt in the moment and thoughts in addition to this form a part of these details. Memories and emotions are as an inseparable whole. For this reason, emotions and memories are interrelated in emotional memory. While music is important for emotional memory, it has also been a powerful channel for artists to express their emotions throughout history. Performers and listeners of artworks meet in a shared emotional memory; thus, musical works take their place in history. In this qualitative research study, the emergence of Igor Stravinsky's famous piece called The Rite Of Spring Ballet and its first performance in Paris were examined taken as an example and the subject was discussed using the literature review method. As a result of the aftermath of findings obtained in the study, it is aimed to contribute to the literature for educators, art historians, performers and other interested people by showing how emotions are transferred through art and how the transferred cultural property takes place in history due to the effect it creates in the audience. As a result of the research, it was concluded that music, which is a branch of art, can be remembered not only as an auditory but also as a stage performance that appealing to emotions, and that it can become a common collective memory of the society over time.