Folklorda Feminist Kodlama Stratejileri: Ankara Kalecik Örneği


KARATAS P.

Korkut Ata Türkiyat Araştırmaları Dergisi (Online), sa.1, ss.574-590, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Folklor alanında kadınla ilgili çalışmalar en erken dönemden itibaren ele alınmaktadır; ancak feminist bakış açısıyla folklora yaklaşım 1970’lerden itibaren Amerikalı halkbilimciler tarafından kavramsallaştırılmıştır. Günümüze kadar olan süreçte feminist çalışmalarda, feminist eleştiri aracılığıyla kültürün ve kültürün inşa edildiği retoriğin erkek bakış açıları tarafından şekillendirilip egemen kılındığı ortaya konulmaya çalışılmış; alan araştırmaları, sözlü tarih projeleri ve edebiyat tarihi araştırmaları aracılığıyla mevcut kadın yaşamlarının kaydedilmesi sağlanmış ve kadın-merkezli estetik bir dil ve teorinin ortaya çıkarılması, keşfedilmesi ve geliştirmesi üzerine odaklanılmıştır. Bu bağlamda kadınların folklor aracılığıyla ifade etmek istedikleri mesajları geliştirmiş oldukları bazı stratejilerle kodladıkları görülmüştür. Bu kodlama stratejileri erkek kültürüyle ilişkilendirilen ancak feminist amaçlara göre uyarlanmış malzemeyi ifade eden uyarlama (appropriation), kadının folklor ürünü ile kendisi arasında bir bağ kurarak kendini ironik bir şekilde ifade etmesini esas alan kıyaslama (juxtaposition), feminist bir mesajın yıkıcı gücünü ortadan kaldıran veya dikkati ondan uzaklaştıran dikkati dağıtma (distraction); mecaz, kişiliğine bürünme ve lafı dolandırma yöntemleriyle dolaylı bir şekilde mesajın iletildiği dolaylama (indirection); baskın kültür tarafından zararsız, önemsiz, konuyla ilgisiz olarak düşünülen bir biçimin, bir tarzın ya da bir türün kullanıldığı önemsizleştirme (trivialization) ve yetersizlik iddiası ve rolüyle ataerkil beklentilere karşı direnci ifade eden yetersizlik (incompetence) olmak üzere altıya ayrılmıştır. Ayrı ayrı ve sınırlı şekilde tanımlanmasına rağmen pek çok kodlama örneğinde iki ya da daha fazla stratejinin birleşimi söz konusudur. Joan N. Radner ve Susan S. Lanser tarafından tanımlanan bu kodlama stratejileri Ankara’nın Kalecik ilçesinde kadınlardan derlenen folklor unsurları üzerinden ele alınmış ve feminist bakış açısıyla değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Although studies on women in the field of folklore have been addressed from the earliest period, the approach to folklore from a feminist perspective has been conceptualized by American folklorists since the 1970s. In feminist studies until today, it has been tried to reveal that culture and the rhetoric through which culture is constructed are shaped and dominated by male perspectives through feminist criticism. Current women's lives were recorded through field research, oral history projects and literary history research, and the focus was on revealing, exploring and developing a woman-centered aesthetic language and theory. In this context, it has been observed that women encode the messages they want to express through folklore with some strategies they have developed. It is divided into six, these coding strategies include: appropriation, which refers to material associated with male culture but adapted for feminist purposes; juxtaposition, which is based on a woman expressing herself ironically by establishing a bond between herself and the folklore product; distraction a method that eliminates the destructive power of a feminist message or draws the attention away from it, indirection, where the message is conveyed indirectly through metaphor, impersonation, and circumlocution, trivialization, in which a form, style or genre is considered harmless, unimportant and irrelevant by the dominant culture is used, and incompetence, which expresses resistance to patriarchal expectations with the claim and role of inadequacy. Although defined separately and in a limited way, many coding examples involve a combination of two or more strategies. These coding strategies defined by Joan N. Radner and Susan S. Lanser were discussed through folklore elements collected from women in the Kalecik district of Ankara and evaluated from a feminist perspective.