Üreme Sağlığı Konularında Tematik Analizler: 1993-2018


Creative Commons License

Koç İ., Türkyılmaz A. S., Çavlin Bircan A., Yüksel-Kaptanoğlu İ., Abbasoğlu Özgören A., Saraç M., ...Daha Fazla

Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2022

  • Yayın Türü: Kitap / Araştırma Kitabı
  • Basım Tarihi: 2022
  • Yayınevi: Hacettepe Üniversitesi Yayınları
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Sunuş Prof. Dr. İsmet Koç Nüfus Etütleri Enstitüsü Müdürü Doğumdan itibaren başlayan üreme sağlığı, çocukluk, gençlik, yetişkinlik ve yaşlılık dönemlerini içine alan geniş bir dönemde, kadın ve erkeklerin sağlıklı ve güvenli bir cinsel yaşama, üreme kapasitesine ve üreme kapasitelerini kullanmaya karar verme özgürlüğüne sahip olmaları anlamına gelmektedir. Üreme sağlığı yaşam döngüsü yaklaşımı kapsamında menarş ve gebelik sürecini (öncesi, sırası ve sonrası), doğumları, gebeliği önleyici yöntem kullanımını, gebeliğin nasıl sonlandığını (canlı doğum, kendiliğinden düşük, istemli düşük ya da ölü doğum), ilk doğum yaşını, doğum sayısını, doğum şeklini (vajinal ya da sezaryen) ve menopoz ve menopoz sonrasını içine almaktadır. Türkiye’de 1990’lı yıllardan başlayarak üreme sağlığı sürecinin hemen her alanında önemli değişimler meydana gelmiştir. Türkiye’de menarş yaşı düşmekte; gebelik öncesi, sırası ve sonrası bakım artmakta; düşük ve ölü doğum hızları azalmakta; ilk doğum yaşı yükselmekte; doğurganlık hızı düşmekte; sezaryen doğum oranı hızla artmakta; menozpoz yaşı ise tedrici olarak azalmaya devam etmektedir. Türkiye’deki doğurganlık tercihlerindeki, ideallerdeki ve niyetlerdeki değişimin yanısıra, gebeliği önleyici yöntem kullanımının farklı göstergelerinde geride kalan ve öncülük yapan grupları belirlemeyi, karşılanmayan aile planlaması ihtiyacını ve cinsel sağlık ve üreme sağlığında geride kalan grupları ortaya koymayı amaçlayan bu çalışma, bu alalardaki politika boşluklarını belirleyerek, bu alandaki politika yapıcılara politika önceliklerinin ve stratejilerin belirlemesi sürecinde veri sağlayarak katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi’nin finansal desteği ile gerçekleştirilen bu çalışmanın ortaya çıkmasında emekleri nedeniyle Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye Ofisi’nin değerli uzmanlarına, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun Türkiye nezdindeki temsilciliğini üstlenen Dr. Hassan Mohtashami nezdinde içtenlikle teşekkür ederim. Bu çalışmanın büyük bir özveriyle gerçekleştirilmesinde katkısı olan Nüfus Etütleri Enstitüsü akademisyenleri Prof. Dr. Banu Ergöçmen, Prof. Dr. A. Sinan Türkyılmaz, Doç. Dr. İlknur Yüksel-Kaptanoğlu, Doç. Dr. Alanur ÇavlinBircan, Dr. Öğ. Üyesi Ayşe Abbasoğlu-Özgören, Dr. Öğ. Üyesi Melike Saraç, Dr. Pelin Çağatay, Ar. Gör. Zehra YaylaEnfiyeci, Ar. Gör. Emetullah Mümine Barkçin, Ar. Gör. Yaser Koyuncu ve Ar. Gör. Kardelen Güneş’e katkıları için çok teşekkür ederim.

Prof. Dr. İsmet Koç