Türkiye Ulusal Jeodezi ve Jeofizik Birliği Bilimsel Kongresi,2018, İzmir, Türkiye, 30 Mayıs 2018, ss.183-186
Bu çalışma, yeryüzündeki kütle değişimlerini doğru bir şekilde yorumlayabilmek için GRACE uydusu L2 verileri üzerinde, geleneksel olarak yapılan öncül veri-işlem aşamalarını daha iyi anlamayı amaçlamaktadır. Bu veri işlem aşamalarından önemli iki tanesi, GRACE ile belirlenen kütle değişim sinyalleri üzerindeki istenmeyen etkilerin
kaldırılmasını sağlayan Gauss ve destriping filtreleme aşamalarını içerir. Bu kapsamda sırası ile 60, 96 ve 90 dereceye kadar olan ve 2002 yılından 2017 yılına kadarlık bir zaman aralığını kapsayan, JPL (Jet Propulsion Laboratory, Nasa), CSR (Center for Space Research at University of Texas, Austin) ve GFZ (GeoforschungsZentrum Potsdam, burada gösterilmemektedir) analiz merkezlerinin küresel harmonik katsayıları
kapsayan aylık ikinci seviye verileri (L2) kullanılmıştır. Öncelikle belirlenmiş bir destriping yöntemi için, Gauss filtresi yarıçapının değişiminin etkisi (R=0 km, R=250 km, R=500 km, R=750 km), daha sonra R=500 km Gauss filtresi yarıçapı için farklı destriping yöntemlerinin, JPL ve CSR’den elde edilen, karalardaki su kütlesi değişimlerinin yıllık genlik, faz ve trend (burada gösterilmemektedir) verileri üzerindeki küresel ölçekte etkisi
incelenmiştir. Sonuçlar, CSR verisinin JPL’e göre genel olarak daha az gürültülü olduğunu ve belirlenmiş bir destriping yöntemi için Gauss filtreleme yarıçapının CSR verileri için R=250 km kullanılmasının yeterli iken, JPL verileri için ancak R=500 km kullanılmasının uygun olacağını göstermektedir. R=750 km kullanımı iki veri seti
için de anlamlı sinyalin kaybına yol açmaktadır. Ek olarak, veri seti CSR verisi örneğinde olduğu gibi kısmen temiz olduğunda farklı destriping yöntemleri benzer sonuçları vermektedir.