Klasik Türk Şiirinde Yarı Kurgusal Bir Menkabe: Hikâyet-i Cafer-i Tayyâr Oğulları


Uğur F.

Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi, sa.32, ss.811-852, 2024 (Hakemli Dergi)

Özet

Klasik Türk şiirinde menkabevî metinler ve bütünlüklü olarak menakıpnameler geniş yer tutar. Bir yönüyle tarihsel gerçekliğe işaret eden bu metinler, genellikle olağanüstülük motifleriyle süslenmiştir ve insanüstü özellikler gösteren kahramanların, velilerin, evliyaların yahut din ulularının öyküsünü anlatır. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu’nda bulunan 06 Mil Yz A 3951/2 numarasıyla kayıtlı Hikâyet-i Ca’fer-i Tayyâr’ın Oğulları isimli eser de bu tür metinlerden biridir. 248 beyitten oluşan mesnevi nazım şeklindeki manzume açık ve sade bir dille yazılmıştır. Son varaktaki bazı kısımlar tahrip olduğu için okunamayan eserin müellifi, müstensihi ve yazım tarihi belli değilse de manzumenin 42 beyitten oluşan oldukça eksik bir nüshasının XV. yüzyıl şairlerinden Dervîş İvaz’ın Dâsitân isimli eserinde bir bölüm olarak yer aldığını belirtmek gerekir. Metinde Hz. Peygamber’in amcasının oğlu ve sahabesi olan Cafer-i Tayyâr’ın oğulları İbrahim ve Muhammed’in Kerbela hadisesinden sonra Fırat nehri kıyısınca kaçmaları, bir kadının evine sığınmaları ve ardından Yezid’in askeri tarafından öldürülmeleri anlatılmaktadır. Ancak onların öldürüldüğü sahnelerde görünen evrenin gerçeklerine aykırı eylemler gerçekleşmiştir. Metni yazma amacının okuyanı yahut dinleyeni ağlatmak olduğunu birçok beyitte vurgulayan müellif, çocukların başına gelen hadiseleri olağanüstülüklerle zenginleştirerek metni menkabeye yakın bir içerikle oluşturmuştur. Bu yazıda Hikâyet-i Ca’fer-i Tayyâr’ın Oğulları tarihî gerçeklere ve menkabevî özelliklerine işaret eden yönleri ile incelenerek tahlil edilmiş ve manzumenin yazı çevrimi yapılmıştır.

In classical Turkish poetry, hagiographic texts and hagiography as a whole have a wide place. These texts, which point to historical reality in a way, are generally adorned with motifs of extraordinaryness and tell the stories of heroes, saints or religious leaders who display superhuman characteristics. The work titled Hikayet-i Ca’fer-i Tayyar Ogulları (The Story of Cafer-i Tayyar’s Sons), located in the Milli Kütüphane, Yazmalar Koleksiyonu (06 Mil Yz A 3951/2 ) is one of such texts. The work, consisting of 248 couplets, was written in a clear, simple language and in mesnevi verse. However, some parts of the last folio cannot be read because they are damaged. The author, copyist and date of writing of the work are unknown. However, a very incomplete copy consisting of the first 42 couplets is included as a chapter in the work of Dervish Ivaz, one of the 15th century poets, called Dasitan. In the work, it is told that Ibrahim and Muhammed, the sons of Cafer-i Tayyar, the Prophet Mohammad’s uncle's son and companion, escaped to the banks of the Euphrates River after the Karbala incident, took shelter in a woman's house and were killed by Yazid's soldier. However, in the scenes where they were killed, actions contrary to the realities of the visible universe took place. The author, who emphasizes in many couplets that the purpose of writing the text is to make the reader or listener cry, has created the text with a content close to legend by enriching the events that happen to children with extraordinary events. In this article, the transcription and analysis of Hikayet-i Ca’fer-i Tayyar'ın Ogulları were made and aspects pointing to historical facts and legendary features were examined.