Agroekolojik Bakış Açısından Türkiye’de Tarımsal Sürdürülebilirlik


Creative Commons License

Yeni O., Teoman Ö.

Fiscaoeconomia, cilt.7, sa.Özel Sayı, ss.120-151, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 7 Sayı: Özel Sayı
  • Basım Tarihi: 2023
  • Doi Numarası: 10.25295/fsecon.1355937
  • Dergi Adı: Fiscaoeconomia
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Directory of Open Access Journals, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.120-151
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu çalışma, 2000 yılı sonrası dönemde Türkiye’de tarımsal sürdürülebilirliğin durumunu agroekolojik bakış açısından değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Agroekoloji, modern endüstriyel tarım sistemlerinin neden olduğu çeşitli çevresel ve sosyoekonomik sorunlara alternatif bir yaklaşım sunarken, üretim sürecinde yer alan tüm paydaşların katılımını öncelemektedir. Bu bağlamda kimyasal girdi kullanımının azaltılması, biyoçeşitliliğin ve toprağın korunması, küçük üreticiler başta olmak üzere tarımsal üreticiler arasında bilgi, beceri ve teknoloji akışının sağlanması, kır ile kent arasında bir toplumsal dayanışma ekonomisinin oluşturulması agroekolojinin amaçları arasında yer almaktadır. Çalışmada ele alınan dönem, Türkiye’de tarım sektöründeki neoliberal politikaların egemenlik kazandığı ve etkilerinin gözlemlendiği döneme denk gelmektedir. Söz konusu etkiler, tarımsal girdi ve ürün piyasalarında eş anlı olarak ortaya çıkmıştır. Bu dönüşümün refah etkileri büyük ölçekli ulusal tarımsal işletmeler ve çokuluslu şirketler lehine olmuş, küçük ve orta ölçekli işletmeler ise bu dönüşümden olumsuz etkilenmiştir. Tarımsal girdi kullanımının arttığı bu dönemde dönüşüme ayak uyduramayan küçük aile işletmelerinin bir bölümü tarımsal üretimden çekilirken önemli miktarda tarımsal arazi de üretim dışında kalmış ve kırdan kente göç hızlanmıştır. Çalışmada tarımsal sürdürülebilirliğin değerlendirilmesinde ilgili yazında belirtilen çevresel, sosyal ve ekonomik boyutlar dikkate alınarak betimleyici analiz yöntemi kullanılmıştır. Çevresel boyutun değerlendirilmesinde doğal kaynak ve girdi kullanım eğilimleri ile sera gazı salımları dikkate alınırken, sosyal boyutun göstergesi olarak gıda güvenliği, ekonomik boyutun göstergesi olarak ise çiftçi gelirleri kullanılmıştır. Çalışmanın bulguları, değerlendirilen üç boyut itibariyle Türkiye’de çeşitli sorunlar bulunduğunu göstermekte ve tarımsal sürdürülebilirliğin gerilemekte olduğuna işaret etmektedir. Türkiye’de politik karar alıcıların, üreticilerin ve tüketicilerin uyum halinde kararlar alıp birlikte hareket ederek tarımsal sürdürülebilirliğe katkı sunabilecekleri gerçeği bulunmakla birlikte agroekolojik dönüşümün önünde önemli yapısal, sosyoekonomik ve politik zorluklar bulunmaktadır.
This study aims to evaluate the status of agricultural sustainability in Turkey from an agroecological perspective in the post-2000 period. Agroecology offers an alternative approach to the various environmental and socioeconomic problems caused by modern industrial agricultural systems, prioritizing the participation of all stakeholders in the production process. In this context, agroecological objectives include reducing chemical input usage, conserving biodiversity and soil, facilitating the flow of knowledge, skills, and technology among agricultural producers, especially among small-scale farmers, and creating a social solidarity economy between rural and urban areas. The period under consideration in the study coincides with the dominance of neoliberal policies in the agricultural sector in Turkey and the observed effects of these policies. These effects have simultaneously emerged in agricultural input and product markets. The welfare impacts of this transformation have favored large-scale national agricultural enterprises and multinational corporations, while small and medium-sized enterprises have been adversely affected. During this period, some small family-run farms unable to adapt have exited agriculture, and a significant amount of agricultural land has remained unused, accelerating rural-to-urban migration. In assessing agricultural sustainability, we use a descriptive analysis method, taking into account the environmental, social, and economic dimensions as outlined in the relevant literature. The environmental dimension considered natural resource and input use trends as well as greenhouse gas emissions, while as indicators of the social and economic dimensions, we use food security and farmer incomes, respectively. The findings of the study indicate that there are various problems in Turkey concerning all three dimensions evaluated, and agricultural sustainability is declining. While policymakers, producers, and consumers in Turkey have the potential to contribute to agricultural sustainability through synchronized decision-making and collective action, there are significant structural, socioeconomic, and political challenges ahead for agroecological transformation.