Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2023
The level of maternal mortality in a country is accepted as an indicator of not only the quality of health services in the country but also the level of development of the country. For this reason, reducing maternal mortality to a minimum level has been an important part of international conferences, programs and initiatives that have been carried out on a global scale since the 1980s. The goal of 75 percent reduction in the global maternal mortality rate, which was set forth at the Cairo Conference on Population and Development in 1994 and later confirmed at the Beijing Conference and in the Millennium Development Goals, was further concretized under the Sustainable Development Goals adopted by the United Nations in 2015 with the indicator "By 2030, reduce the global maternal mortality rate to below 70 per 100,000 live births". The Nairobi Summit, convened 25 years after the Cairo Conference, emphasized the three zero targets to be achieved by 2030. One of these targets is zero preventable maternal deaths.
Turkey has made significant efforts to reduce maternal mortality by taking part in all global conferences, programs and initiatives. The most concrete data collection initiative in this regard was the National Maternal Mortality Study conducted by our Institute in collaboration with the Ministry of Health in 2005. The significant reductions observed in the maternal mortality rate and lifetime risk indicate that Turkey has significantly achieved the targets set on a global scale. In this context, the main objective of this study, which focuses on in-depth interviews with representatives of public institutions that produce data on maternal mortality and provide services in this field, academics with academic studies and representatives of research centers of universities, and representatives of professional organizations and non-governmental organizations, is to produce in-depth information on the policies, strategies and mechanisms by which Turkey can solve the problem areas in the field of maternal mortality.
Bir ülkedeki anne ölümlerinin seviyesi, sadece ülkedeki sağlık hizmetlerinin kalitesini değil, ülkenin gelişmişlik
seviyesinin de bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle, anne ölümlerinin minimum seviyeye
düşürülmesi, 1980’li yıllardan itibaren küresel ölçekte gerçekleştirilmiş olan uluslararası konferans, program ve
inisiyatiflerde önemli bir yer tutmaktadır. 1994 yılında Kahire’de düzenlenen Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda
ortaya konulan ve daha sonra Pekin Konferansı’nda ve Binyıl Kalkınma Hedefleri’nde teyit edilen küresel ölçekte
anne ölüm oranının yüzde 75 azaltılması hedefinin, Birleşmiş Milletler öncülüğünde 2015 yılında kabul edilen
Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları altında “2030 yılına kadar, küresel anne ölüm oranını yüz bin canlı doğumda
70’in altına düşürmek” göstergesi ile daha da somutlaştırıldığı görülmektedir. Kahire Konferansı’ndan 25 yıl
sonra toplanan Nairobi Zirvesi’nde ise, 2030’a kadar ulaşılması gereken üç sıfır hedefine vurgu yapılmaktadır. Bu
hedeflerden birisi de sıfır önlenebilir anne ölümüdür.
Türkiye, bugüne kadar küresel ölçekte gerçekleştirilen tüm konferans, program ve inisiyatiflerin içinde yer alarak
anne ölümlerini azaltmak konusunda önemli bir çaba içinde olmuştur. Bu anlamdaki en somut veri toplama
girişimi, Enstitümüz tarafından, Sağlık Bakanlığı ile işbirliği içinde, 2005 yılında Ulusal Anne Ölümleri Çalışması
olmuştur. Anne ölüm oranında ve yaşam boyu riskte gözlenen önemli azalmalar, Türkiye’nin küresel ölçekte
belirlenen hedefleri önemli ölçüde yakaladığını göstermektedir. Bu bağlamda, anne ölümlerine ilişkin veri
üreten ve bu alanda hizmet sunan kamu kurumlarının temsilcileri, akademik çalışmaları olan akademisyenler ve
üniversitelerin araştırma merkezlerinin temsilcileri ve meslek örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri
ile yapılan derinlemesine görüşmeleri odağına alan bu çalışmanın temel amacı, Türkiye’nin anne ölümleri
alanındaki sorun alanlarını hangi politika, strateji ve mekanizmalarla çözüme kavuşturabileceğine ilişkin
derinlemesine bilgi üretmektir.