Kırıkkale/Erenler çevresinde yürütülen arazi çalışmaları sırasında, sedimanter kayaçlarla birlikte gözlemlenen, parlak metalik gri-siyah renkli, yüksek yoğunluklu ve çevresindeki litolojiden belirgin biçimde farklı bir örnek (D1) dikkat çekmiştir. D1, yaklaşık 6 cm çapında, 200 g ağırlığında, nodüler, yüzeyinde yer yer vesiküler doku içeren ve manyetik özellik göstermeyen bir yapıya sahiptir. Kırık yüzeylerinde metalik parlaklık sergiler ve iç yapısında belirgin tane yapıları ya da konsantrik zonlanmalar bulunmaz. SEM- EDS analizleri, örneğin yüksek Mn (%61–88) içeriği ve düşük Fe (%5–6) içeriğine sahip olduğunu göstermektedir. XRD analizlerinde, örnekte manganozit (MnO) ve kohenit ((Fe,Ni,Co)₃C) mineralleri saptanmıştır. Bu mineral birlikteliği ve kimyasal bileşim, örneğin yüksek sıcaklık, indirgen atmosfer ve karbonca zengin koşullarda oluştuğuna işaret etmektedir. Aynı zamanda EDS analizleri, örneğin düşük düzeyde P, S ve Ni içerdiğini de göstermektedir. Tüm bu veriler (morfolojik, mineralojik ve kimyasal özellikleri) birlikte ele alındığında, D1’in doğal bir oluşum olmadığı, yüksek sıcaklık ve indirgen ortam koşullarında manganez ve demirin birlikte ergitilmesi sonucu oluşmuş, ferromanganez cürufu niteliğinde, endüstriyel metalürjik süreçler sonucunda meydana gelen ve büyük olasılıkla ferromanganez üretimi sırasında oluşan bir endüstriyel cüruf parçası olduğu değerlendirilmiştir. Bu çalışma, doğal görünümlü fakat yapay kökenli materyallerin mineralojik ve jeokimyasal açıdan detaylı analizlerle ayırt edilebileceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, benzer endüstriyel artıkların yanlış jeolojik sınıflandırmalara konu olmaması adına da önemli bir örnek sunmaktadır. Cüruf örneğin bulunduğu lokasyonun demiryolu yakınında yer alması, bu tür atıkların dolgu malzemesi olarak kullanıldığı alanlarla da örtüşür niteliktedir. D1 cüruf örneğinin, yüksek fırında manganez ve demir karışımının ısıtılmasıyla oluşmuş ferromanganez gibi metal bakımından zengin endüstriyel cüruf özelliklerine sahip bir parça, olduğu sonucuna varılmıştır.
During fieldwork conducted in the Kırıkkale/Erenler area, a bright metallic gray-black, high-density sample (D1), markedly distinct from the surrounding lithology, was observed in association with sedimentary rocks. D1 measures approximately 6 cm in diameter, weighs 200 g, is nodular in form, exhibits locally vesicular textures on its surface, and is non-magnetic. Its fractured surfaces display a metallic luster, and its internal structure lacks distinct grain textures or concentric zoning. SEM–EDS analyses reveal that the sample contains high Mn (61–88%) and low Fe (5–6%). XRD analyses identified the presence of manganosite (MnO) and cohenite ((Fe,Ni,Co)₃C) minerals. This mineral assemblage and chemical composition indicate formation under high-temperature, reducing, and carbon-rich conditions. Furthermore, EDS analyses show that the sample contains low levels of P, S, and Ni. Considering all these data (morphological, mineralogical, and chemical characteristics) together, it is concluded that D1 is not a natural formation, but rather a piece of industrial slag with the characteristics of ferromanganese slag, formed by smelting manganese and iron together under high-temperature and reducing conditions, produced through industrial metallurgical processes, and most likely generated during ferromanganese production.This study demonstrates that materials of artificial origin but natural appearance can be distinguished through detailed mineralogical and geochemical analyses. It also provides an important example to prevent similar industrial residues from being mistakenly classified in geological contexts. The location of the slag sample near a railway is consistent with the use of such waste materials as fill. It is concluded that the D1 slag sample possesses the characteristics of an industrial slag fragment rich in metals, formed by heating a manganese-iron mixture in a blast furnace, similar to ferromanganese.