Sedimantoloji Çalışma Grubu 2020 Çalıştayı, Balıkesir, Türkiye, 1 - 05 Eylül 2021, ss.10-11
Guneybati
Anadolu’da Likya Molas havzasını kapsayan alanda erken Miyosen boyunca birçok
bölgesel transgresif ve regresif olaylar gerçekleşmiştir. Kale-Tavas (Denizli)
alt havzasının erken Miyosen yaşlı Yenidere Formasyonu içerisinde ekonomik
olarak işletilebilir kalınlığa sahip toplam 5 kömür damarı (alttan üstte Meriç,
Polat, Şentürk, Şerif ve Ziyaçavuş) bulunmaktadir. Bu çalışma kapsaminda Yenidere
Formasyonu içerisindeki paralik kömür olusumlarinin paleobitki örtüsü ile kömür
karakteristikleri üzerine olan etkisinin disiplinlerarası çalışmalarla
incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla kömür içerikli Yenidere formasyonu
içerisinde açılan kömür ocaklarından ve kömür arama sondajlarının karotlarından
kömür ve kayaç örnekleri alınmıştır. Yapılan palinolojik çalışmalarla Yenidere formasyonun yaşının erken
Akitaniyen’den erken Burdigaliyen’e kadar uzandığı belirlenmiştir. İncelenen
damarların tavantaşları genellikle pekişmemiş kumtaşları iken tabantaşları ise
kiltaşı, marn ve pekişmemiş kumtaşlarından oluşmaktadır. Özellikle Şentürk,
Şerif ve Ziyaçavuş damarlarına ait tavantaşlarında yaygın olarak sığ denizel
(lagüner ve haliç) ve mangrov gerisi koşulları işaret edecek molusk kavkıları (Mesohalina margaritacea, Anadara cardiformis, Melongena lainei, Turritella gradata, Crassotrea
gryphoides) tespit edilmiştir. Ayrıca Polat ve Ziyaçavuş damarlarında yerli
yerinde korunan fosil ağaç kökleri ve
gövdeleri de gözlenmiştir.
Bu
formasyon içindeki kömürlerden ölçülen ortalama rastgele hüminit yansıtma
değerleri (0,30-0,33±0,02 %Rr) oldukça düşük olup, incelenen damarların
kömürleşme derecesi düşük ranklı B (linyit) olarak tespit edilmiştir. Bu
formasyon içindeki kömür damarlarından alınan kömür örneklerin maseral,
palinolojik ve biyomarker içerikleri kömürlerin oluşumu sırasında denizel
etkiye ve tropikal-sıcak subtropikalden, subtropik iklim koşullarına doğru
değişime bağlı olarak ilksel turbalıklardaki hakim bitki örtüsünde değişimlerin
olduğunu göstermektedir. Yenidere Formasyonu içindeki kömür damarları,
genellikle anoksik koşullara bağlı olarak organik madde korunumunun yüksek
olduğu delta ve taşkın düzlüğü koşullarında, odunsu turba yapıcı bitkilerin
yaygın olduğu ıslak orman turbalıklarında gelişmişlerdir. Bunun sonucunda kömür
örneklerinde framboidal piritler ile telohüminit maseralleri yaygın olarak
tespit edilirken uzun zincir n-alkanlara
ait belirgin ve yoğun pikler tespit edilmiştir. Ancak, bazı damarlar (örneğin
Meriç ve Ziyaçavuş) zaman zaman denizel etkiye açık mangrov gerisi fasiyes
koşulllarında gelişmiştir. Bu değişimlere bağlı olarak Yenidere Formasyonu
içindeki kömürler, yüksek toplam S (%0,8-8,8, havada kuru bazda) içeriğine ve
geniş bir aralıkta kül (%1,9-68.9, havada kuru bazda) ve TOC (%5,5-55,5)
içeriğine sahiptirler. Yüksek toplam S içeriğinin, turbalaşma sonrasında deniz
suyu girdisine bağlı olarak çoğunlukla tavantaşlarından süzülen sülfatca zengin
gözenek sularıyla ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Several regional transgression
and regression took place during early Miocene in the Lycian Mollasse basin (SW
Anatolia). In the Kale-Tavas (Denizli) molasse sub-basin, a total of 5 mineable
coal seam (from bottom to top: Meriç, Polat, Şentürk, Şerif and Ziyaçavuş) are
located within the early Miocene Yenidere Formation. This study aims to
identify changes on palaeovegetational and depositional conditions within the
palaeomires of early Miocene paralic coal seams of Yenidere Formation using
multidisciplinary approaches. For this purposes, coal and inorganic sediment
samples from the Yenidere Formation were obtained from coal mines and coal
exploration wells. The age of coal-bearing Yenidere Formation in the present
study is revised as early Aquitanian to early Burdigalian according to
identified palynoflora from studied profile samples from coal mines and core
samples from exploration wells. The roof rocks of the studied coal seams are
generally weakly solidified sandstones, while bottom rocks mainly compose of
claystone, marl and weakly solidified sandstone. The roof rocks of Şentürk,
Şerif and Ziyaçavuş coal seams especially contain mollusk remains (e.g.,
Mesohalina margaritacea, Anadara cardiformis, Melongena lainei, Turritella
gradata, Crassotrea gryphoides) which indicates shallow marine (lagoon and
estuary) and back-mangrove conditions. Furthermore, in-situ tree roots and
trunks were also identified from the Polat and Ziyaçavuş coal seams.
The random huminite
reflectance values of studied samples from Yenidere Formation are slightly low
(0.30-0.33±0.02), and the rank of the studied samples are low rank-B (lignite).
The maceral, palynological and biomarker compositions of the studied coal seams
denote that the common vegetation within the palaeomires were changed due to
marine influences and changes from tropical to warm subtropical climate
conditions during early Miocene. The palaeomires of Yenidere Formation were
generally accumulated in wet forest mires where woody peat-forming plants were
common and the preservation of organic matter was high due to the development
of anoxic conditions. Thus, framboidal pyrite grains and telohuminite macerals
were commonly identified and the peaks of long chain n-alkenes were dense and
distinct. Nevertheless, the palaeomires of some seams (e.g. Meriç and
Ziyaçavuş) were accumulated in marine influenced back mangrove conditions.
Therefore, total S contents of the studied coal seams are high (0.8-8.8%, on
air-dry basis), and ash yields (1.9-68.9%, on air-dry basis) and TOC contents
(5.5-55.5%) display wide range. The high total S contents of the studied coal
seams could mainly be related with the precipitation of penetration of leached
sulphate-rich porewater originated from seawater influence after
peat-accumulation.