“Ekonomik, Siyasal, Sosyal, Tarihsel, Uluslararası İlişkiler ve Güvenlik Boyutlarıyla Türkiye – Avrupa İlişkileri, İstanbul, Türkiye, 27 - 29 Kasım 2021, ss.33-34
Siber güvenlik ve yapay zekâ üzerine teknolojik gelişmelerin
çok hızlı şekilde gündelik hayatlara etki etmeye başlamasıyla
hem devletlerin hem de uluslararası örgütlerin yeni teknolojik
gelişmeleri düzenleme ihtiyaçları ortaya çıktı. Dördüncü sanayi
devrimi olarak adlandırılan süreç otonom dijital cihazları,
robotlaşan üretim sistemlerini ve nesnelerin internetini
içermektedir. Hiper bağlanabilirliğin kaçınılmaz olduğu yeni
dijitalleşme sürecinin merkezinde yapay zekâ teknolojileri
bulunmaktadır. Yeni teknolojik gelişmelerin uzağında kalmamak
bilakis yeni teknolojileri üreten ülkeler arasında yer alabilmek
adına yapay zekâ stratejileri belirlemek ve bunları hayata
geçirecek politikaları üretmek dördüncü ve hatta beşinci sanayi
devrimlerini kaçırmamak açısından devletler için önem arz
etmektedir. Bu bağlamda, bu bildirinin odak noktası Avrupa
Birliği (AB)’nin yapay zekâ stratejisi ile Türkiye’nin ulusal yapay
zekâ stratejileridir. Bu bildirinin sorunsalı AB’nin ve Türkiye’nin
yapay zekâ stratejilerinde benzerlikler olup olmadığıdır. Her iki
stratejideki benzerlikler ve farklılıklar üç ana başlıkta incelenecektir.
Bunların ilki araştırma ve geliştirme faaliyetleridir. Araştırma ve
geliştirme faaliyetlerine ayrılan bütçeler, gerçekleştirilen projeler
ve bunların çıktıları üzerinde durulacaktır. İkinci olarak, yapay
zekânın kullanım alanları ve buna bağlı olarak stratejik çıkarlar
ile yapay zekâ teknolojisinin nasıl bağdaştırıldığı tartışılacaktır.
Son olarak ise yapay zekânın etik kullanımı için kabul edilmiş
ilkelerin neler olduğuna değinilecektir. Böylece AB’nin ve
Türkiye’nin stratejilerinin teknolojik, stratejik ve normatif boyutları
değerlendirilmiş olacak, benzerlikler ve farklılıklar ortaya
konacaktır.