Türkiye Beşinci Nüfusbilim Konferansı, Ankara, Türkiye, 17 - 18 Kasım 2022, ss.90
Sosyal araştırmalarda görüşmeci performansının iyi
olması kadar cevaplayıcıların araştırmaya katılmaya istekli olması, sorulara
anlayarak ve doğru cevap vermesi de oldukça önemlidir. Cevaplayıcıların
araştırmalar üzerindeki etkisi, günlük pratiklerden ve davranış sorularından
çok düşünce, tutum ve değerleri ölçmeye yönelik sorularda ortaya çıkmaktadır.
Bu çalışma, cevaplayıcının görüşme motivasyonunun split-ballot tekniğiyle
tasarlanan sorulardaki cevapsızlık üzerine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır.
Bu amaçla, Avrupa Sosyal Araştırması (ESS)kapsamında yer alan beş farklı Avrupa
ülkesi seçilmiştir. Araştırma kapsamında rasgele seçilen gruplara split-ballot
tasarımıyla cinsiyet farklılıklarını ortaya çıkarmaya yönelik soruların farklı
versiyonları uygulanmıştır. Bu çalışmada ise ilgili soru seti için “bilmiyor”
ve “cevap vermedi” seçenekleri soru düzeyinde cevapsızlık kapsamında değerlendirilmiştir.
Cevaplayıcı motivasyonu ise görüşmeci veri setinden elde edilen
değerlendirmeler yoluyla oluşturulmuştur. Çok değişkenli analizlerde RStudio programındaki
svydesign fonksiyonu kullanılarak araştırmanın karmaşık örneklem tasarımı
dikkate alınmıştır. Betimleyici analizler, cevaplayıcı motivasyonu ile soru
düzeyindeki cevapsızlık oranı arasında anlamlı, orta derecede ve negatif
yönlü bir ilişki olduğunu göstermektedir (Pearson korelasyon katsayısı: -0.24,
p<0.01). Cevaplayıcı ve görüşmeci özelliklerinin kontrol edildiği çok
değişkenli analizler, yüksek motivasyondaki bir birimlik artışın cevapsızlıkta
2-3 birim azalmaya neden olduğunu göstermektedir (Fransa’da yaklaşık 3 birim,
İngiltere, Norveç, Hollanda ve Portekiz’de yaklaşık 2 birim). Çalışmanın
bulguları, görüşmecilerin cevaplayıcıyla ilgili gözlemlerinin cevapsızlığı
açıklamada önemli olduğuna ve görüşmecilerin görüşme boyunca cevaplayıcıların
motivasyonunu yüksek tutması gerektiğine işaret etmektedir. Ayrıca, özellikle split-ballot
tekniğiyle hazırlanan soruların cevapsızlığa açık olduğu görülmekte, bu
nedenle bu tip sorularda kullanılan veri toplama tekniğine uygun olarak çeşitli
uyarıların artırılması faydalı olacaktır. Avrupa Sosyal Araştırması’nın yakın
dönemde cevaplayıcıların kendi cevaplayacağı yöntemlere geçişi de
düşünüldüğünde, bu uyarıların cevaplayıcılara yönelik düzenlenmesi
yerinde olacaktır.