EGITIM VE BILIM-EDUCATION AND SCIENCE, cilt.40, sa.182, ss.171-192, 2015 (SSCI)
Öğretmenin, eğitimde başarıyı etkileyen değişkenler arasında önemli bir yeri vardır, öğretmen eylemleri ise bu etkinin en kuvvetli göstergesidir. Eylemlerin, birtakım bilişlerin yansımaları olduğu düşünüldüğünde, ‘öğretmen bilişi’ konusu, eğitim araştırmalarında incelenen önemli bir değişken olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda, bu nicel çalışmanın amacı, İngilizce öğretim elemanlarının, dil yeteneğine, dil öğrenmede önceliklere ve dil öğrenmeye yatkın öğrenci tipine ilişkin bilişlerini ve bu bilişleri etkileyen değişkenleri incelemektir. Araştırmanın örneklemi, Ankara ilinde bulunan 15 farklı yükseköğretim kurumunda görev yapmakta olan 606 İngilizce okutmanından oluşmaktadır. Veriler, anket yoluyla toplanmış, betimleyici ve çıkarsamalı istatistik yöntemleri kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışmanın betimsel sonuçları, katılımcıların, dil öğrenme sürecinde çevrenin önemini vurgulayan etkileşimci bir görüşe, dil beceri ve alanlarının gerçek hayattaki işlevlerine öncelik veren performans odaklı bir yaklaşıma, dil öğrenen bireyler için kendi kurallarını oluşturup, kendi önceliklerine karar verebilen kural koyucu öğrenci tercihine daha yatkın olduklarını ortaya koymuştur. Çıkarsamalı analizler ise, yaş, deneyim ve akademik geçmiş gibi değişkenlerin, katılımcıların dil öğrenme süreçlerine ilişkin bilişleri üzerinde anlamlı farklılıklar yarattığını göstermiştir. Çalışmada elde edilen bulgular yoluyla, öğretmenler ile hizmet-öncesi ve hizmet-içi öğretmen eğitiminden sorumlu diğer paydaşlar için öneriler sunulmuştur.
‘Teacher’ is among the most influential variables in educational achievements, and ‘actions’ of a teacher are powerful indicators of this influence. Since the actions are assumed to be the reflections of certain cognitions, ‘teacher cognition’ becomes a significant variable to study in educational research. In this sense, this quantitative study aims to investigate EFL instructors’ language learning cognitions regarding linguistic aptitude, priorities in language learning, and good language learners as well as to identify factors influencing those cognitions. The participants consisted of 606 EFL instructors teaching in 15 different higher education institutions in Ankara, Turkey. The data were collected through a cross-sectional inventory and analyzed through descriptive and inferential statistics. The descriptive results indicated that the participants tended to adopt an interactionist perspective emphasizing the significance of the environment around individuals learning a language; a performance-oriented approach focusing on real-life functions of language skills and areas; and a slight orientation to legislative learners who can create their own rules and decide on their own priorities. The inferential analyses revealed that the participants’ cognitions on certain aspects differed in relation to age, teaching experience, and academic background. The findings obtained from this study offer implications for teachers as well as other stakeholders in the contexts of both pre-service and in-service teacher education.