Amaç: Konuşma sesi bozuklukları (KSB), konuşma anlaşılırlığını etkileyen konuşma sesi üretim hatalarıyla karakterize, gelişimsel bir bozukluktur.
Erken çocukluk döneminde yer alan KSB’ye ilişkin belirtilerin, çocukların birincil bakıcıları tarafından fark edilmesi bozukluğun tespitini artırması açısından
önemlidir. Bu çalışmanın amacı, KSB’si olan çocukların, anneleri tarafından algılanan konuşma anlaşılırlık düzeyleri ile KSB’ye ilişkin klinisyen temelli objektif değerlendirme sonuçlarının arasındaki ilişkiyi incelemektir. Gereç ve
Yöntemler: Çalışmaya KSB’si olan, kronolojik yaşları 4-6 yaş aralığında bulunan 42 çocuk dâhil edilmiştir. Çocukların konuşma sesi gelişimini, işitsel ayırt
etme ve fonolojik işlemleme becerilerini değerlendirmek için Türkçe SesletimSesbilgisi Testi; anneleri tarafından algılanan konuşma anlaşılırlıklarını değerlendirmek için ise Bağlam İçi Anlaşılabilirlik Ölçeği-Türkçe versiyonu
(BİAÖ-TR) kullanılmıştır. Subjektif konuşma anlaşılırlığı algı düzeyleri ile klinisyen temelli objektif değerlendirme sonuçları arasında bir ilişki olup olmadığını
test etmek için Türkçe Sesletim-Sesbilgisi Testi sonuçları ve BİAÖ-TR skorları
analiz edilmiştir. Bulgular: Araştırma bulguları; İşitsel Ayırt Etme Alt Testi standart puanları ile BİAÖ-TR skorları arasında negatif korelasyon (r=-0,44;
p=0,046), Sesletim Alt Testi standart puanları ile BİAÖ-TR skorları arasında negatif orta düzeyde korelasyon (r=-0,64; p=0,002) ve son olarak Sesbilgisel Analiz Alt Testi standart puanları ile BİAÖ-TR skorları arasında da yine negatif yönde
orta düzeyde korelasyon olduğunu göstermiştir (r=-0,51; p=0,018). Sonuç: Araştırma sonucunda, KSB’ye ilişkin klinisyen temelli, objektif değerlendirme bulguları ile anne raporuna dayalı, subjektif bağlam içi konuşma anlaşılırlığı
düzeyleri arasında negatif yönde bir ilişki tespit edilmiştir. Gelecek çalışmalarda,
anne raporuna ek olarak babaların da subjektif değerlendirme bulgularına yer verilecek olup, KSB belirtileri ile ilgili algılarının araştırılması planlanmaktadı
T Objective: Speech sound disorders (SSD) is a developmental disorder characterized by speech sound disorders errors that impact intelligibility.
Recognition of the symptoms of SSD in early childhood by primary caregivers of
children is important in increasing the detection of disorders. The objective of
this study is to examine the relationship between the speech intelligibility levels
perceived by the parents of the children with SSD and the clinician-based objective assessment results. Material and Methods: A total of 42 children with SSD,
chronologically aged between 4-6 years, were included in the study. The Turkish
Articulation and Phonology Test was used to evaluate the speech sound development, auditory discrimination and phonological processing abilities of children. In order to evaluate the speech intelligibility perceived by their mothers,
“Intelligibility in Context Scale-Turkish version (ICS-T)” was used. Turkish Articulation and Phonology Test results and scores of ICS-T were analyzed to test
whether there was a relationship between subjective speech intelligibility perception levels and clinician-based objective evaluation results. Results: Findings
of the study showed a negative correlation between Auditory Discrimination Subtest scores and ICS-T scores (r=-0.44; p=0.046), a moderate negative correlation
between Articulation Subtest scores and ICS-T scores (r=-0.64; p=0.002) and finally Phonological Analysis Subtest scores and ICS-T scores also showed a moderate negative correlation (r=-0.51; p=0.018). Conclusion: As a result of the
study, a negative correlation was found between the clinician-based, objective
evaluation findings of SSD and the subjective in-context speech intelligibility
levels based on the mother’s report. In future studies, subjective evaluation findings of fathers will be included in addition to the mother’s report, and it is planned
to investigate their perceptions of SSD symptoms.