Akademik Veri Yönetim Sistemi
Türkiye 5. Nüfusbilim Konferansı, Ankara, Türkiye, 17 Kasım 2022, ss.88-109
İlk bakışta bir yerden başka bir yere taşınma olarak görünen göç aslında bireyi zihinsel, duygusal, toplumsal ve ruhsal olarak da başka bir yere taşımaktadır. Göçün türüne göre (zorunlu/istemli, iç/dış…) bağlı olarak niteliği ve yoğunluğu değişmekle birlikte, bireyde geleceğe, taşınacağı yere, topluma ve yakınlarına yönelik pek çok umut, endişe, belirsizlik, heyecan, merak gibi farklı duygu, düşünce ve durumlar ortaya çıkabilmektedir. Toplumsal destek kaynaklarının zayıflaması, taşınılan yerin kültür ve kurallarına uyumun getirdiği zorluklar, belirsizliğin yarattığı endişe ve stres gibi çeşitli psikososyal sonuçlara yol açan göç, uygun olanaklar oluşturulup gerekli düzenlemeler yapılmadığında bireylerin suç davranışında bulunması için bir tehlike etmeni olabilir. Bu bildiride ülkemizde yürütülmüş çeşitli araştırma (tez ve makale) bulguları, psikososyal bakış açısıyla irdelenerek göç olgusunun suç davranışıyla ilişkisi tartışılacaktır. Ülkemizde farklı şehirlerde yürütülmüş bilimsel çalışmalar suça sürüklenmiş çocuklarda göç öyküsünün %16 ile %51 arasında değiştiğini göstermektedir. Düşük gelir ve eğitim grubunda olması, yeterli ebeveynlik becerisi ve denetimine sahip olmaması, duygu düzenleme ve başa çıkma becerilerinin zayıf olması gibi özelliklere sahip aileler çocukları suça sürüklenme olasılığını arttıran olumsuz ve tehlikeli ortamlardan koruyamamaktadır. Göçmen ailelerinde bahsedilen özelliklerin yoğun olması nedeniyle suç oranı daha yüksek olabilmektedir. Almanya’daki Türk göçmenlerle ilgili yapılan çalışmalar işçi göçünün planlı olmasına rağmen ikinci kuşakta olumsuz psikososyal ve toplumsal sonuçların sık görüldüğüne işaret etmektedir. Son yıllarda ülkemizde zorunlu ve plansız göçün arttığı gerçeği göz önünde bulundurulduğunda göç öyküsünün suç davranışıyla olan ilişkisinin psikososyal bakış açısıyla, bilimsel yöntemlerle incelenmesi; suçu önleyici politika ve uygulamaların hayata geçirilmesinin gerek vatandaşları gerekse göçmenleri korumak ve toplumsal huzuru iyileştirmek için gerekli olduğu görülmektedir.
Migration, which at first glance appears as moving from one place to another, actually moves the individual to another place mentally, emotionally, socially and spiritually. Depending on the type of migration (forced/voluntary, internal/external...), different emotions, thoughts and states such as hope, anxiety, uncertainty, excitement and curiosity may arise in the individual towards the future, the place of relocation, society and relatives. Migration, which leads to various psychosocial consequences such as weakening of social support resources, difficulties in adapting to the culture and rules of the place, anxiety and stress caused by uncertainty, can be a danger factor for individuals to engage in criminal behavior when appropriate opportunities are not created and necessary arrangements are not made. In this paper, the findings of various studies (theses and articles) conducted in our country will be examined from a psychosocial perspective and the relationship between migration and criminal behavior will be discussed. Scientific studies conducted in different cities in our country show that the migration history of children dragged into crime varies between 16% and 51%. Families with characteristics such as low income and education, lack of adequate parenting skills and supervision, poor emotion regulation and coping skills cannot protect children from negative and dangerous environments that increase the likelihood of being dragged into crime. Due to the intensity of the aforementioned characteristics in immigrant families, the crime rate may be higher. Studies on Turkish immigrants in Germany indicate that although labor migration was planned, negative psychosocial and social consequences are common in the second generation. Considering the fact that forced and unplanned migration has increased in our country in recent years, it is necessary to examine the relationship between migration history and criminal behavior with a psychosocial perspective and scientific methods, and to implement crime prevention policies and practices in order to protect both citizens and immigrants and to improve social peace.
Translated with DeepL.com (free version)