İnsan ve İnsan, vol.6, no.21, pp.453-475, 2019 (Peer-Reviewed Journal)
Öz: Yoksulluk insanca yaşama hakkının ihlalidir ve varlığını ‘kalıcı eşitsizliklerin’ korunması
ile sürdürür. Günümüz tüketim toplumu pratiğinde asgari bir mal-hizmet sepetini karşılayacak
gelire sahip olmayan insanların olduğu gibi, aşırı tüketim nedeniyle sağlık sorunları yaşayan
insanların da yaşam hakkı risk altındadır. Küreselleşme süreci ile etki alanı genişleyen
neoliberalizm insanları ve yaşamlarını hızla dönüştürürken derinleşen eşitsizlikler, her insanın
onur ve haysiyetine yaraşır bir hayat sürme hakkını tehdit etmektedir. Yoksul kitlelerin haklarını
kullanabilen, savunabilen ve geliştirebilen bireyler olarak toplumsal yaşamda hak ettikleri yeri
almaları için atılması gereken adımlar insanlık ailesini ve geleceğini, doğrudan ve yakından
ilgilendirmektedir. Şu hâlde yoksulluğu herkes için ve kalıcı olarak ortadan kaldırabilmenin
yollarından biri meseleye hak temelli yaklaşmaktan geçmektedir. Bu çalışmada yoksulluk hak
ihlallerini derinleştiren sosyal bir sorun olarak ele alınırken yoksullukla mücadeleye hak temelli
yaklaşım neoliberal dönüşüm sürecinde belirleyici ve işlevsel etkiye sahip olduğu düşünülen
eğitim, çalışma, kalkınma ve direnme hakları özelinde değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Anahtar kelimeler: Yoksulluk, İnsan hakları, Hak temelli yaklaşım.