'Duino Ağıtları' ve 'Orpheus’a Soneler' Bağlamında Rainer Maria Rilke’nin 1910-1922 Yılları Arasındaki Yaşam Öyküsü


ZENGİN E.

Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, cilt.40, sa.1, ss.274-288, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

4 Aralık 1875'te Prag'da dünyaya gelen René (Rainer) Maria Rilke, modern Alman edebiyatın öncü temsilcileri arasında sayılır. Özellikle Duino Ağıtları’ı ve Orpheus’a Soneler’i onun şiir alanındaki başyapıtları olarak nitelenir. Ancak, söz konusu iki eserin yazımı çok zorlu koşullar altında gerçekleşmiştir. Rilke 1910 yılında derin bir krize sürüklenmiş, ancak Ağıtlar’ı ve Soneler’i 1922’de tamamladığında huzura erebilmiştir. Arada geçen yıllar (1910-1922), bu çalışmanın konusudur. Amacımız, söz konusu iki baş yapıtın nasıl ve hangi şartlarda yazıldığını irdelenmektedir. Rilke bu on iki yılda sanatında derin izler bırakan ve her iki eserin motiflerine yansıyan deneyimler yaşamıştır. Bu on iki yıl, aynı zamanda Rilke’nin olgunluğa ulaştığı “geç dönemi” olarak adlandırılır ve Malte Lauridds Brigge’nin Notları başlıklı romanın 1910 yılında yayınlanmasından sonra başlar. Paris’te geçen bu roman Alman dilinde yazılmış ilk modern roman olarak kabul edilir. Rilke, bu romanla ve ondan önce yayınlanan Yeni Şiirler’le sanatının zirvesine ulaşmasına ulaşmıştır. Ne var ki Malte Lauridds Brigge’nin Notları’nı bitirir bitirmez, belirtildiği gibi Rilke büyük bir üretkenlik krizine girmiştir. Daha sonraki yıllar, bu krizi aşıp aynı yüksek sanatsal düzeyde eser vermeye devam etme çabalamakla geçmiştir. Krizi aşmak için Rilke’nin ilk başvurduğu ilk çare, kendini çeviri yaparak oyalamaktı. Bu sıralarda yolculuk etme arzusu da boy göstermiştir. Rilke’nin “Orta Dönemi” (1902-1910) Paris’in damgasını taşırken, 1910’dan sonraki geç dönemine çıktığı yolculuklar ve gezileri damgasını vurmuştur. Bu inceleme işte bu yılları asıl olarak ele almaktadır ve baş yapıtı sayılan iki eseri Rilke’nin bu kadar yer değiştirmesine rağmen nasıl meydana geldiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Rilke’nin yaşamında ve eserinde derin izler bırakan deneyimler, inceleme boyunca ele alınıp pozitivist bir bakış açısıyla yansıtılmaktadır. Yaşamöyküsündeki sıralamaya göre Rilke’nin bu yıllarda çıktığı ilk önemli gezi 1910 yılındaki Kuzey Afrika ve Mısır gezisidir. Eski Mısır uygarlığından ve Mağrip’teki canlı İslamdan Rilke önemli ölçüde esinlenmiştir. Nitekim 1912’de misafir kaldığı Duino şatosunda Duino Ağıtları’ınn ilk dizelerini kaleme almayı başarır. İkinci önemli gezisi 1912-13’te çıktığı İspanya gezisidir. İspanya’dan bir süre Paris’e döndükten kısa bir süre sonra, Birinci Dünya Savaşı patlak verir ve Rilke 1919’a kadar Almanya’da kalmak zorunda kalır. Ancak 1919’da bir daha geri dönmemek üzere Almanya’yı terk eder ve (1922’de her iki başyapıtını tamamlayacağı) İsviçre’ye yerleşir.
Born on December 4, 1875 in Prague, René (Rainer) Maria Rilke is considered one of the leading representatives of modern German literature. In particular, Duino Laments and Sonnets to Orpheus are characterized as his masterpieces in the field of poetry. However, the writing of these two works took place under very difficult conditions. Rilke was plunged into a deep crisis in 1910, but was able to find peace when he completed Laments and Sonnets in 1922. The intervening years (1910-1922) are the subject of this study. Our aim is to examine how and under what conditions these two masterpieces were written. In these twelve years, Rilke had experiences that left deep traces in his art and were reflected in the motifs of both works. These twelve years are also referred to as Rilke's "late period" in which he reached maturity and begins after the 1910 publication of the novel The Notes of Malte Lauridds Brigge. Set in Paris, this novel is considered the first modern novel written in the German language. Rilke reached the pinnacle of his art with this novel and the New Poems published before it. However, as soon as Malte Lauridds finished Brigge's Notes, Rilke, as noted, fell into a major productivity crisis. The following years were spent trying to overcome this crisis and continue to produce at the same high artistic level. Rilke's first remedy to overcome the crisis was to distract himself by translating. At this time, the desire to travel also showed up. While Rilke's "Middle Period" (1902-1910) bore the stamp of Paris, his late period after 1910 was marked by his travels and travels. This study mainly deals with these years and aims to show how Rilke's two works, which are considered his masterpieces, came to be despite such displacement. The experiences that left deep traces in Rilke's life and work are discussed throughout the study and reflected from a positivist perspective. According to the order in his biography, the first important trip of Rilke in these years was the 1910 trip to North Africa and Egypt. Rilke was heavily inspired by ancient Egyptian civilization and the vibrant Islam of the Maghreb. As a matter of fact, he managed to write the first lines of Duino Laments in the Duino Castle, where he stayed as a guest in 1912. His second important trip was his trip to Spain in 1912-13. Shortly after returning to Paris from Spain for a while, World War I broke out and Rilke was forced to stay in Germany until 1919. In 1919, however, he left Germany, never to return, and settled in Switzerland (where he completed both of his masterpieces in 1922).