BELLETEN, cilt.80, sa.287, ss.307-329, 2016 (AHCI)
Bu çalışma, Amerikalı misyonerlerin döneme ait yazışma ve raporları temelinde, tanassur hadisesini ve okulun kapatılış sürecini yeniden değerlendirmeyi hedeflemektedir. Bu değerlendirmenin ilk hedefi Amerikalı misyonerlerin, Protestanlık propagandası yoluyla tanassur hadisesine yol açıp açmadıklarını açıklığa kavuşturmaktır. Ayrıca bu çalışmada, tanassur hadisesi kapsamında Cumhuriyet önderlerinin yabancı okulları algılayış biçimlerine dair yerli basın ve bahsi geçen misyoner raporları üzerinden ipuçları aranmaktadır. Misyoner okulları konusu 19. yüzyılın ilk yarısından itibaren yalnızca Osmanlı devlet ricalini ciddi manada meşgul etmekle kalmamış Cumhuriyetin erken dönemlerinde de güncelliğini korumuştu. Bursa Amerikan Kız Koleji’ndeki bazı Müslüman öğrencilerin din değiştirmesine binaen okulun 1928 yılında kapatılması, erken Cumhuriyet yıllarındaki yabancı okulların yeniden tanımlanması hususunda önemli bir kilometre taşı oldu. Birçok akademik araştırmaya konu olan Bursa Amerikan Kız Koleji’ndeki tanassur hadisesine dair yargılama süreci, çoğunlukla yerli kaynaklar ve hatıratlar ışığında aydınlatılmaya çalışılmıştır. Okulun kapatılması sıklıkla Cumhuriyet’in Tevhid-i Tedrisat temelindeki laik eğitim prensipleriyle bağdaştırılmıştır. Ancak yeni Türkiye’nin ulus inşa sürecinde harici dinamiklerin saf dışı bırakılması yönündeki adımlar, kültürel milliyetçiliğin önemli bir boyutu olarak algılanmalıdır.
This study aims to reexamine the closing of Bursa American Girls’ Lycee and proselytizing incident within the scope of correspondences and reports belong to American missionaries. Initial intention of the study is to shed light on the nature and cause of proselytizing incident whether it was a result of missionary propaganda or not. Furthermore, it investigates the foreign school perception of ruler elite of the republic between the lines of Turkish press and missionary reports. Missionary schools were not a source of concern for only Ottoman rulers during the 19th Century onwards but also for those of the early Republic. Closing of the Bursa American Girls’ Lycee in 1928 due to proselytizing of some of the Muslim students paved the way to redefine mission schools in Turkey. The proselytizing incident at the college has been subject for a great deal of studies mainly based on local sources and memoirs. These studies widely inclined to attach the closing of the college to secularist education policies endorsed by the Law for Unification of Education (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) in 1924. Nevertheless, attempts to eliminate external agents in the course of nation-building process during early Republic period should be read as part of cultural nationalism.