Türkbilig, sa.45, ss.85-93, 2023 (Hakemli Dergi)
Klasik Türk edebiyatında kasidelerin kendine özgü bir şekil ve muhteva yapısı vardır. Ancak bu yapı,
kimi zaman şairler tarafından yeniden düzenlenmiş ve gelenek içerisinde farklı kompozisyonda metinler
oluşturulmuştur. Tarih kasideleri de bu metinlerdendir. Şairler, kimi zaman başlarından geçen veya şahit
oldukları bir olayı kaside nazım şekliyle anlatmışlar ve ebced hesabıyla tarih düşürmüşlerdir. XVIII. yüzyıl
şairlerinden olan Vahîd Mahtûmî (ö. 1732-33) bu yazıda incelenecek olan manzumesinde devrin padişahı
Sultan III. Ahmed ile aralarında meydana gelen bir ok atma olayına tarih düşürmüştür. Buna göre padişah,
bir gün Vahîd Mahtûmî’yi huzuruna getirtmiş, bir ok atacağını ve eğer ağzıyla bu oku tutabilirse ona çeşitli
hediyeler vereceğini söylemiştir. Şair de padişahın attığı bu oku ağzıyla tutabilmiş ve bu hünerini bir tarih
kasidesi yazarak anlatmıştır. Ancak Vahîd, başından geçen bu olayı doğrudan anlatmak yerine çeşitli
özelliklerle tahkiye etme yoluna gitmiş, manzume boyunca da okçulukla ilgili mecazlara başvurarak tematik
bir bütünlük oluşturmuştur. Bu yazıda söz konusu manzume hikâye yapısı ve okçulukla ilgili kavramlar
üzerinden incelenmiş ve yapısal özellikleri gösterilmeye çalışılmıştır.
In classical Turkish literature, qasidas have a unique form and content structure. However, this
structure was sometimes rearranged by poets, and texts in tradition were created within the different
compositions. Date-qasidas are one of these texts. Poets have sometimes described an event that they have
experienced or witnessed in qasida verse, and they have wrote a chronogram (or time of year) with the abjad.
Vahid Mahtumi’s (d. 1732-33) date-qasida is one of these texts, which will be examined in this article. The
poet wrote the date of an arrow-shooting event that took place between him and Sultan Ahmed III in the
poem, which was written in the form of qasida. According to this event, one day, the Sultan brought Vahid
Mahtumi before him and said that he would shoot an arrow and that if he could hold this arrow with his
mouth, he would give him various gifts. The poet was also able to hold this arrow thrown by the Sultan with
his mouth and told this skill by writing a date-qasida. Vahid preferred to narrate this event with various
features instead of directly telling about it and created a thematic unity by applying metaphors about
archery throughout the poem.