Travmatik Rabdomiyoliz (CRUSH Yaralanması) Yönetimi


Creative Commons License

Batur A.

Anatolian Journal of Emergency Medicine, cilt.6, sa.1, ss.41-46, 2023 (Hakemli Dergi) identifier

Özet

Travmatik rabdomiyoliz (Crush yaralanması) vücudun bir bölümünün veya tamamının harici ezici bir güç altında ezilmesi sonucu ortaya çıkan kas hücresi yıkımına bağlı metabolik bozuklukları tanımlar. Özellikle ezici kuvvetin kaldırılması sonrası kas dokusunun reperfüzyonu ile ortaya çıkan serbest radikaller kas hücre yıkımına neden olur. Kas hücre yıkımı ile hücre içi elektrolitler ve enzimler dolaşıma geçer. Travmatik rabdomiyoliz sonucu serum potasyum, fosfat, myoglobin, kreatinin kinaz (CK), aspartat transferaz (AST) ve laktat dehidrogenaz (LDH) seviyeleri artar. Özellikle myoglobinin renal tübüllerde birikmesi sonucu akut böbrek hasarı, potasyum düzeyinin yükselmesi sonucu ise ölümcül disritmiler ve ani kardiyak ölüm gelişebilir. Travmatik rabdomiyoliz tanısında kullanılan klasik triyad kas ağrısı, kas zayıflığı ve koyu renkli idrar bulgularıdır. Serum kreatinin kinaz seviyesinin 1000 U/L nin üzerinde olması veya normal üst sınırının beş katından fazla olması rabdomiyoliz için tanı koydurucudur. Travmatik rabdomiyoliz tedavisinin ana hedefi yeterli ve uygun sıvı resüsitasyonudur. Özellikle ölümcül seyredebilecek durumların önlenmesi için hastaya ulaşılan ilk anda uygun sıvı tedavisi başlanmalıdır. Sıvı resüsitasyonunda öncelikli olarak kristaloid sıvılar tercih edilmelidir. Her ne kadar kristaloid sıvılar arasında bir ortak görüş sağlanamamış olsa da sıvı resüsitasyonunun izotonik salin ile yapılması yönünde yaygın bir görüş vardır. Hastaya ulaşıldığı ilk anda uygun damar yolu erişimi sağlanıp 1000 ml/saat hızında izotonik salin infüzyonu başlanmalıdır. Çocuklarda sıvı resüsitasyonu için önerilen başlangıç hızı 15-20 ml/kg/saattir. Sıvı resüsitasyonunun yeterliliğini değerlendirmek için hedeflenen idrar çıkışı miktarı ise 1-3 ml/kg/saat veya 300 ml/saattir. Travmatik rabdomiyolizin oluşturduğu en önemli elektrolit bozukluğu hiperpotasemidir. Yüksek serum potasyum düzeyleri ölümcül disritmilere ve ani kardiyak ölümlere neden olabilir. Bu sebeple hiperpotasemi tedavisinde insülin-glikoz infüzyonları, inhale beta 2 adrenerjik ajanlar kullanılmalıdır. Serum potasyum seviyesi 7 mmol/L nin üzerinde olan veya kardiyak etkilenim düşünülen hastalarda kardiyak uyarılabilirliği azaltmak için kalsiyum klorit veya kalsiyum glukonat kullanılabilir. Potasyum seviyesi kontrol altına alınamayan hastalarda hemodiyaliz uygulaması yapılmalıdır. Travmatik rabdomiyoliz tedavisinde ortak görüş sağlanamamış dahi olsa geçmiş çalışmalar ve elde edilen deneyimler standart hasta yönetiminin oluşturulmasını sağlamıştır. Bu yönetim planına uygun düzenlenecek olan tedavi şemaları mortalitenin ve morbiditenin azalmasına katkı sağlayacaktır.
Traumatic rhabdomyolysis (Crush injury) describes metabolic disorders due to muscle cell destruction resulting from the crushing of part or whole body under an external crushing force. Especially after the removal of the overwhelming force, free radicals that occur with the reperfusion of the muscle tissue cause muscle cell destruction. With muscle cell destruction, intracellular electrolytes and enzymes influx the circulation. As a result of traumatic rhabdomyolysis, serum potassium, phosphate, myoglobin, creatinine kinase (CK), aspartate transferase (AST) and lactate dehydrogenase (LDH) levels increase. Acute kidney injury may occur especially as a result of accumulation of myoglobin in the renal tubules, and fatal dysrhythmias and sudden cardiac death may develop as a result of increased potassium level. The classic triad used in the diagnosis of traumatic rhabdomyolysis are muscle pain, muscle weakness, and dark urine. A serum creatinine kinase level above 1000 U/L or more than five times the upper limit of normal is diagnostic for rhabdomyolysis. The main goal of traumatic rhabdomyolysis treatment is adequate and appropriate fluid resuscitation. Appropriate fluid therapy should be initiated as soon as possible, especially in order to prevent potentially fatal conditions. Crystalloid fluids should be preferred primarily in fluid resuscitation. Although there is no consensus among crystalloid fluids, there is a widespread opinion that fluid resuscitation should be performed with isotonic saline. As soon as the patient is reached, appropriate vascular access should be provided and isotonic saline infusion at a rate of 1000 ml/hour should be started. The recommended initial rate for fluid resuscitation in children is 15-20 ml/kg/hour. The targeted urine output to assess the adequacy of fluid resuscitation is 1-3 ml/kg/hr or 300 ml/hr. The most important electrolyte disorder caused by traumatic rhabdomyolysis is hyperkalemia. High serum potassium levels can cause fatal dysrhythmias and sudden cardiac death. For this reason, insulin-glucose infusions and inhaled beta 2 adrenergic agents should be used in the treatment of hyperkalemia. Calcium chloride or calcium gluconate can be used to reduce cardiac excitability in patients with a serum potassium level above 7 mmol/L or in suspected cardiac involvement. Hemodialysis should be applied in patients whose potassium level cannot be controlled. Even if a consensus could not be reached in the treatment of traumatic rhabdomyolysis, past studies and experiences have enabled the establishment of standard patient management. Treatment schemes to be arranged in accordance with this management plan will contribute to the reduction of mortality and morbidity.