HIV, ürettiği damgalama, ayrımcılık ve insan hakları ihlalleriyle sadece viral bir enfeksiyon olmadığını aynı zamanda biyopsikososyal bir sağlık problemi olduğunu ortaya çıktığı günden bu yana yaklaşık 40 yıl içerisinde bizlere göstermiştir. HIV ile yaşayan kişiler bir yandan tıbbi tedaviyle uğraşırken diğer yandan HIV tanısının neden olduğu insan hakları ihlalleri, ayrımcılık ve damgalanma ile mücadele etmek durumunda kalmaktadır ve bu nedenle daha zorlu bir süreci deneyimlemektedir. Çalışmada Türkiye’de yayınlanmış olan HIV/AIDS alanına ilişkin insan hakları ihlalleri raporları üzerinden sosyal hizmet perspektifi ile bir değerlendirme yapmak ve insan hakları ihlallerine karşı çözüm yolları geliştirebilmek amaçlanmıştır. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi metodu kullanılarak Türkiye’de HIV ile yaşayan kişiler tarafından kurulan ilk dernek olan Pozitif Yaşam Derneği’nin yayınlamış olduğu on dokuz rapor değerlendirilmiştir. Raporlardan insan hakları ihlallerinin sırasıyla en çok sağlık kuruluşları, işyerleri, kamu kurum ve kuruluşları, aile/sosyal çevre ve medyada gerçekleştiği ve çoklu insan hakları ihlallerinin yaşandığı ve raporların yayınlandığı tarihlerden günümüze gelindikçe insan hakları ihlallerine karşı daha fazla aksiyon alındığı tespit edilmiştir. Bu çalışma sosyal eşitsizlik ve adaletsizlikle mücadele eden sosyal hizmet uzmanlarının HIV ile yaşayanlara yönelik gerçekleştirilen insan hakları ihlallerine karşı mikro, mezzo ve makro boyutlarda uygulamalar gerçekleştirmesi gerektiğini ortaya koymaktadır.
In the 40 years since its emergence, HIV has shown us that it is not only a viral infection but also a biopsychosocial health problem with the stigmatization, discrimination, and human rights violations it produces. People living with HIV have to struggle with human rights violations, discrimination, and stigmatization caused by HIV diagnosis while dealing with medical treatment on the one hand, and therefore experience a more challenging process. This study aims to evaluate social work from a social work perspective through reports on human rights violations in the field of HIV/AIDS published in Turkey and to develop solutions to human rights violations. In this study, the document analysis method, one of the qualitative research methods, was used to evaluate nineteen reports published by the Positive Living Association, the first association established by people living with HIV in Turkey. From the reports, it has been determined that human rights violations occur primarily in health institutions, workplaces, public nstitutions and organizations, family/social environment, and the media, respectively, and that multiple human rights violations have been experienced and more action has been taken against human rights violations since the publication of the reports. This study reveals that social workers who struggle against social inequality and injustice should implement micro, mezzo, and macro practices against human rights violations against people living with HIV.