BILIG, sa.103, ss.31-58, 2022 (SSCI)
Bulgaristan’da komünizmin iktidara gelişinden Stalinist dönemin
sonuna kadar geçen sürede azınlıklara yönelik yasal düzenlemeler
sosyalist enternasyonalizm ilkelerinin etkisi altında şekillenmiş,
Bulgaristan vatandaşları arasında sınıfsal dayanışma bilincinin
geliştirilmesi amacıyla etnik ve kültürel farklılıkların muhafaza
edilmesi öngörülmüştür. Gerçekte ise, azınlıklara sağlanan anayasal güvenceler ve verilen sözler, modern sosyalist toplum ve kimlik
inşası uğruna, görmezden gelinmiştir. Stalinizm sonrası dönemde
ise komünist ortodoksiden milliyetçiliğe doğru gerçekleşen ideolojik kayışın da etkisiyle ayrımcı politikalarda artış yaşanmış.
Devlet eliyle sürdürülen ayrımcı politikalar Bulgaristan’daki etnik
azınlıklar içinde en kalabalık ve kültürel farkındalığı en yüksek
azınlık olan Türkler için geniş kapsamlı sonuçlar doğurmuştur.
Sosyalist dönem boyunca Bulgar toplumunun yabancı bir unsuru
olarak algılanan Türk azınlık, devletin entegrasyonist/asimilasyonist politikalarının öncelikli hedefi olmuş, istenilen sonuçlar alınamadığında ise Bulgaristan’dan zorla göç ettirilmiştir. Bu makale devlet sosyalizmi döneminde Bulgar Komünist Partisi’nin Türk
azınlığa dayattığı ayrımcı politika ve uygulamaları ele almakta ve
sonuçlarını incelemeyi amaçlamaktadır