Türkiye Klinikleri Sağlık Bilimleri Dergisi, cilt.7, sa.1, ss.203-211, 2022 (Hakemli Dergi)
Bu çalışmanın amacı, hekimlerin malpraktis deneyimleriyle malpraktis korkuları arasındaki ilişkinin ortaya konmasıdır. Ayrıca
çalışmanın bir diğer amacı, hekimlerin malpraktis korkularının, malpraktis tecrübeleri ve sosyodemografik özelliklerinden etkilenip etkilenmediğinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Araştırmanın
evrenini, araştırmanın uygulandığı 21 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla
Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde görev yapan 567 hekim
oluşturmaktadır. Tüm evrene ulaşmanın zor olması nedeniyle %95
güven düzeyinde yapılan örneklem hesabında en az 229 gözlem sayısı
tespit edilmiştir. Olasılıksız kolayda örnekleme metodu kullanılarak 248
hekime (evrene ulaşma oranı %44) ulaşılmıştır. Verilerin analizinde, tanımlayıcı istatistiklerin yanı sıra ortalama ve standart sapmalardan yararlanılmıştır. Hekimlerin sosyodemografik özelikleri ve malpraktis
tecrübeleriyle malpraktis korkuları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
amacıyla AMOS 24 istatistik yazılımında yapısal eşitlik modeli uygulanmıştır. Bulgular: Verilerin analizine göre hekimin yanlış uygulama
deneyimiyle yanlış uygulama korkusu (β=0,196; p=0,003) ve meslektaşlarının hatalı uygulama deneyimi ve hatalı uygulama korkusu arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler bulunmuştur (β=0,153;
p=0,009). Çalışma kapsamında hekimlerin malpraktis korku seviyelerinin cinsiyet, yaş ve statü gibi özelliklerine göre anlamlı farklılık göstermediği bulunmuştur. Sonuç: Sonuç olarak bu bulgular, hekimlerin tıbbi
uygulama yaparken edindikleri yanlış uygulama deneyimlerinin, sağlık
sistemleri üzerinde pek çok açıdan önemli etkileri olan yanlış uygulama
korkusuna yol açtığını göstermektedir. Özellikle hekimlerin kendi yanlış uygulama deneyimlerinin, yanlış uygulama korkusu üzerindeki etkisi, meslektaşlarının yanlış uygulama deneyiminden daha yüksektir.