Bir Çevirmenin Gözünden Kaçanlar ve Editörün Önerileri


Creative Commons License

SAĞLAM M. Y.

BILIG, sa.69, ss.221-239, 2014 (SSCI)

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Basım Tarihi: 2014
  • Dergi Adı: BILIG
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Social Sciences Citation Index (SSCI), Scopus, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.221-239
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Bu makalede, Türkiye’de son yıllarda kurumsallaşmaya doğru yol aldığını söyleyebileceğimiz bir meslek olan “editörlük” ve “editör-çevirmen” ilişkisi ele alınmaktadır. Türkiye’de editörler, tıpkı çevirmenler gibi, hak ettikleri saygınlığı görmek şöyle dursun, hep arka planda kalmıştır. Bir kitap söz konusu oldu- ğunda, onun yazarı anılır sadece; kitabın editörünün ya da çevirmeninin kim olduğu pek söz konusu olmaz. Oysa, editör, yayımlanan bir kitabın “güvencesi, sigortası”dır (Gümüş 2011: 44). Goethe, Brecht, Nietzsche, Zweig Türkçe yazmamışlardır, ama onları bu dilde konuşturan çevirmenlerdir. İlginçtir ki, editör-çevirmen ilişkisi editör-yazar ilişkisinden daha farklıdır. Genellikle editörler, özgün eserlere kıyasla çevirilere çok daha serbestçe müdahale ederler. Oysa bilmelidirler ki, çeviri "düz bir aktarım değil, bir metni başka dilde yeniden yazmak”tır (Bora 2011: 34); dolayısıyla, çevirmenin ürünü de bir “eser”dir. Bu çalışmada, yazar editörlüğün görev ve sorumluluklarına açıklık getirmeye çalışarak, Almancadan Türkçeye çevirmiş olduğu Jean-Paul Roux’nun Eski Türk Mitolojisi adlı eseri üzerinde, iyileştirme/geliştirme kapsamında müdahalede bulunan editörün yayıncılıktaki vazgeçilmez yerini ve editör- çevirmen ilişkisini irdelemektedir.

This article analyzes “editing”, which has recently started to become institutionalized in Turkey, and the “editortranslator” relationship. In Turkey, editors - just like translators - do not play a prominent role, let alone getting the respect they deserve. Usually, a book is referred to by mentioning its author only; and neither the editor nor the translator of the book is properly cited. Yet, an editor is the “assurance” of a published book (Gümüş 2011: 44). Goethe, Brecht, Nietzsche, Zweig did not write in Turkish, but it is the translators who have made them talk in Turkish. Interestingly enough, the editor-translator relationship is different than the editor-author one. Typically, editors tend to edit translations more freely than the original pieces. However, they should know that translation “is not a plain transmission of words; but it is rewriting a passage in another language” (Bora 2011: 34), hence, a translator produces “a piece of literature”, too. Attempting to clarify the duties and responsibilities of editors, in this study the author analyzes using a piece of work by Jean-Paul Roux, entitled Eski Türk Mitolojisi and translated by the author himself from German to Turkish the editortranslator relationship as well as the vital role that an editor plays in publishing, i.e., intervening for the purpose of improving/developing.