THE ISSUE OF WHETHER THE 10% LIMIT ON THE COMPANY'S ACQUISITION OF ITS OWN SHARES SHOULD BE APPLIED IN THE CASE FOR TERMINATION WITH JUST REASON AND IN THE ESCAPE CLAUSE


GÜNER T.

Banka ve Finans Hukuku Dergisi, vol.13, no.50, pp.369-388, 2024 (Peer-Reviewed Journal) identifier

  • Publication Type: Article / Article
  • Volume: 13 Issue: 50
  • Publication Date: 2024
  • Journal Name: Banka ve Finans Hukuku Dergisi
  • Journal Indexes: TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Page Numbers: pp.369-388
  • Hacettepe University Affiliated: Yes

Abstract

According to article 379/1 of the Turkish Commercial Code (TCC), the amount that the joint company can acquire its own shares is limited to 10% of the principal or issued capital. Article 382 of the TCC regulates the situations in which the joint company can acquire its own shares without having to comply with the 10% limitation. However, also in some cases not mentioned within the scope of TCC article 382, the question arises whether the joint company can acquire its own shares without being subject to the 10% limitation. For example, if the partner with more than 10% of the shares in the company requested the termina¬tion of the company for good cause within the scope of article 531 of the TCC, but the court decided to purchase the shares of the plaintiff part¬ner by the company, or he wanted to leave the company by transferring his shares to third parties, but if the company offer to take over the sha¬res on behalf of the company within the scope of article 493 of the TCC, it will not be possible for the company to acquire all of the shares of the partner, since the termination with good cause and the escape clause are not among the exceptions regulated in the provision of article 382 of the TCC. In our study, it is examined whether the 10% limitation on the acquiring of its own shares will be applied in these two affairs.
Türk Ticaret Kanunu (TTK) m. 379/1 gereği, anonim şirket kendi paylarını esas veya çıkarılmış sermayenin %10’unu aşan miktarda ivazlı şekilde iktisap edemez. Bununla birlikte TTK m. 382’de %10’luk sınırlamaya tabi olmaksızın şirketin kendi paylarını iktisap edebileceği istisnai bazı durumlar öngörülmüştür. Ancak TTK m. 382’de açıkça zikredilmeyen bazı durumlarda da şirketin %10’luk sınırlamaya tabi olmaksızın kendi paylarını ivazlı şekilde iktisap edip edemeyeceği sorusu gündeme gelmektedir. Örneğin %10’dan fazla paya sahip olan bir kişi, TTK m. 531 kapsamında şirketin haklı sebeple feshini talep etmiş ancak mahkeme, fesih yerine paylarının satın alınarak davacı pay sahibinin şirketten çıkarılması yönünde karar vermişse, haklı sebeple fesih davası TTK m. 382’de zikredilen istisnalar arasında yer almadığından, fesih davası açan pay sahibinin paylarının tamamının şirket tarafından iktisabı mümkün olmayacaktır. Benzer şekilde kaçış klozu, TTK m. 382’de zikredilen istisnalar arasında yer almadığından paylarını üçüncü kişiye devrederek şirketten ayrılmak isteyen %10’dan fazla paya sahip bir kişinin paylarının tamamının şirket tarafından devralınması mümkün olmayacaktır. Çalışmamızda, TTK m. 382’de istisnalar arasında açıkça sayılmayan bu iki durumda şirketin %10’luk sınırlamaya tabi olmaksızın kendi paylarını ivazlı şekilde iktisap edip edemeyeceği sorusuna cevap aranmaktadır.