Hanehalkı Refahının Küme Düzeyindeki Cevaplama Davranışına Etkisi: 1993-2018 TNSA Örneği


Koç İ., Saraç M.

Türkiye Beşinci Nüfusbilim Konferansı, Ankara, Türkiye, 17 - 18 Kasım 2022, ss.89

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.89
  • Hacettepe Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Türkiye’deki demografik araştırmalarda cevaplama oranları zamanla azalmaktadır. Bu azalma özellikle kentlerde ve yüksek sosyo-ekonomik seviyeye sahip kümelerde belirgindir. Cevaplamanın yüksek sosyo-ekonomik gruplarda düşmesi ve alt sosyo-ekonomik gruplarda dirençli kalması bazı araştırma tahminlerinin güvenilirliklerini etkilemektedir. Örneğin, 1993’ten beri azalma eğiliminde bulunan ve 2013’de binde 13’e gerileyen bebek ölüm hızı, kayıt verilerine göre binde 10’un altına inerken, TNSA-2018’de binde 17 seviyesine yükselmiştir. Bu bulgu, özellikle refah seviyesi düşük hanelerle yapılan görüşmelerin payının giderek artmasıyla ilişkili görünmektedir. Bu çalışmanın temel amacı, 1993-2018 dönemindeki altı demografik araştırmanın hanehalkı verilerini kullanarak refah seviyesinin cevaplama davranışına etkisini betimsel ve çok değişkenli analizler aracılığıyla incelemektir. Çalışmanın betimsel bulguları, TNSA-1993’te tüm görüşmelerin yaklaşık yüzde 49’unun medyan görüşme sayısının üzerinde kalan kümelerde yapıldığını; TNSA-2018’de ise bunun yüzde 37’ye gerilediğini göstermektedir. Çok değişkenli analizlerde sadece hanehalkı refah seviyesinin denklemde olduğu modelde, TNSA-1993 ve TNSA-1998’de refah seviyesinin tamamlanan görüşmelerdeki risk oranını etkilemediği; TNSA-2003’ten itibaren ise refah seviyesi çok düşük olan hanelerdeki risk oranının giderek arttığı ve TNSA-2018’de 10,3 kata kadar yükseldiği görülmektedir. Bölge, yerleşim yeri, ziyaret sayısı, uygun kadın sayısı, beş yaş altı çocuk sayısı, hanehalkı büyüklüğü, hanedeki çalışan sayısı ve ortalama eğitim süresi değişkenlerinin kontrol edildiği nihai modelde ise, tüm araştırmalar için geçerli olan bu durumun özellikle son üç araştırmada daha belirgin olduğu görülmektedir. Bu bulgular, sonraki araştırmalarda özellikle refah seviyesi yüksek hanelere ulaşabilmek için kentlerde güvenlikli siteler ile temasın kolaylaştırılmasına, ekiplerin cevapsızlık konusunda eğitilmesine, hanelere mektup yazılmasına, ulusal/yerel medya aracılığıyla farkındalık faaliyeti yapılmasına ve görüşme yapılamayan haneler hakkında farklı kaynaklardan bilgi toplanmasına yönelik tedbirlerin alınmasının gerekli olduğunu göstermektedir.