Miyosen yaşlı İsaalan (Kepsut) ve Odaköy (Dursunbey) kömürlerinin Rock- Eval piroliz analizleri yardımıyla değerlendirilmesi ve kömürleşme derecesi parametreleriyle karşılaştırılması


Bircan C.(Yürütücü), Karayiğit A. İ., Oskay R. G.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2021 - 2022

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Temmuz 2021
  • Bitiş Tarihi: Temmuz 2022

Proje Özeti

Bursa-Uludağ masifinin güneyinde Miyosen boyunca gelişen tektonik hareketler sonucunda birbirine komşu birçok sedimenter havza gelişmiştir (örn. Orhaneli, Keles, Kestelek, Emet, v.b.). Bu havzalar kömür, bor, zeolit gibi ekonomik maden yataklarını içermeleri nedeniyle ülkemiz açısından büyük öneme sahiptir. İsaalanı (Kepsut) ve Odaköy (Dursunbey) havzalarının bazı jeolojik özellikleri, sedimantolojisi ve kömür petrografisi, iz element içerikleri proje yürütücüsünün de yazar olarak katıldığı bazı yayınlar yapılmıştır. Bu proje, İsaalan ve Odaköy kömürlerinin Rock-Eval piroliz analiz yöntemiyle analiz edilmesini ve analiz sonuçlarının kömürleşme derecesi parametreleriyle karşılaştırılmasını amaçlamaktadır. Bu yönüyle proje çalışması, örnek bir çalışmayı ve SCI-Expanded’da yayınlanacak bir araştırmaya konu olacaktır. İsaalanı ve Odaköy sahalarında Soma Formasyonu içerisinde benzer stratigrafik istifler tanımlanmıştır. Bu sahalarda gölsel-akarsu fasiyes koşullarında oluşmuş kalın kömür damarları bulunmaktadır. Sahalarda kömür üretimi açık ocak işletme yöntemi kullanılarak yapılmaktadır ve üretilen kömür genel olarak teshin amaçlı olarak kullanılmaktadır. İsaalan (Kepsut) ve Dursunbey havzalarından birbirlerinin eşlenikleri olan kömür damarlarından sistematik olarak derlenen örneklerde TPAO-ARGE Laboratuvarlarında hizmet alımı şeklinde Rock-Eval piroliz ve toplam organik karbon (TOC) analizleri yapılacaktır. Sonuçta, kömür örneklerinin içerdiği yaygın kerojen tipleri, T max ve HI yardımıyla gaz veya sıvı hidrokarbon türetmek için yeterli olgunluğa ulaşıp ulaşmadığı değerlendirilecektir. Ayrıca bu çalışma ve yayınlanmış çalışmalar ışığında her iki havzadaki kömür damarlarının kömürleşme derecesindeki farklılıkların termal olgunlukları üzerine etkisinin bulunup bulunmadığı da incelenecektir. Bu yönüyle proje çalışması, gelecekte ülkemizde kömür sahalarında yapılacak çalışmalar için yol gösterici bir nitelikte olacaktır.