Pirgaip B., Atıcı K. B., Karan M. B. (Yürütücü), Berument M. H., Şahin G.
TÜBİTAK Projesi, 2022 - 2024
Güney Gaz Koridoru, Avrupa’nın Rusya’ya karşı hareket alanını genişletecek, dolayısıyla da Rusya’ya olan enerji bağımlılığını azaltacak önemli bir Avrupa Birliği (AB) projesi olarak öne çıkmaktadır. Bu proje ile AB temel olarak, Hazar Denizi, Orta Asya, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz enerji kaynaklarını tedarik ederek enerji arzını çeşitlendirmeyi hedeflemektedir. Türkiye ise Avrupa ile bütün bu sayılan bölgeler arasında, özellikle Ege Havzası itibarıyla, köprü konumunda yer almaktadır. Türkiye’nin sahip olduğu bu jeostratejik konum Türkiye’nin enerji dinamiklerini de etkilemekte ve Güney Gaz Koridoru projesi nezdinde bir “hub” ülke olma potansiyelini artırmaktadır.
Konuya ilişkin olarak, 2019-2023 dönemine ilişkin On Birinci Kalkınma Planı’nda (Kalkınma Planı) Türkiye’nin bir enerji ticaret merkezi statüsüne kavuşturulması (Md. 495); enerji arzının sürekli, kaliteli, sürdürülebilir, güvenli ve katlanılabilir maliyetlerle sağlanması (Md. 485); doğal gaz arz güvenliğinin güçlendirilmesi (Md. 490), kaynak ülke ve güzergâh çeşitliliğinin artırılması (Md.490.2) ve doğal gaz ticaret platformlarının yeni piyasa ürünleri ile geliştirilmesi (Md.495) hususları yer almaktadır. Kalkınma Planı’nda ayrıca doğal gazda, bu amaçlara hizmet etmek üzere, yüzer LNG (Liquefied Natural Gas) depolama ve gazlaştırma ünitesi (Floating Storage and Regasification Unit - FSRU) temin edilmesi ve FSRU bağlantı sistemlerinin tamamlanması öngörülmüştür (Md. 490.2.).
Diğer taraftan, Türkiye’nin doğal gaz alanında “transit” ülkeden ticari bir “merkez” ülkeye dönüşmesine yönelik olarak en üst seviyede tecelli etmiş bulunan bu iradesi son dönemde, Dedeağaç/Yunanistan merkezli bir enerji hub’ı oluşturulması girişimi ile karşı karşıya kalmıştır. AB’nin gelecekteki ihtiyaçlarının önemli bir bölümünün kaynağı ve AB’nin en önemli enerji güvenliği önceliklerinden biri olarak değerlendirilen Güney Gaz Koridoru’nun bir parçası olan söz konusu girişim, Türkiye’nin jeostratejik konumundan kaynaklanan avantajlarını kullanma potansiyelini sekteye uğratabilecektir. Bu girişim, özellikle Güneydoğu Avrupa açısından enerji arz güvenliğinin sağlanmasında alternatif kaynakların tesis edilmesi, anlaşmalara ilişkin fiyatlama formüllerinde esnekliğin sağlanması ve rekabetçi bir piyasanın oluşması bakımından çok önemli olup, konu Ege ve Akdeniz’deki politik görünümü değiştirebilecek faktörlerin de ele alınmasını gerektirecek önemdedir.
Bu itibarla, bu projede, Güney Gaz Koridoru projesinde son dönemde Yunanistan’ın Dedeağaç’ta konumlandırdığı FSRU girişimiyle birlikte kazanmakta olduğu jeostratejik önemin tespit edilmesi ve konunun Türkiye enerji stratejileri açısından değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Bu temel amaç doğrultusunda, Türkiye’nin özellikle “merkez” ülke olma hedefi bağlamında enerji stratejilerine ilişkin olarak yakın gelecekte ortaya çıkabilecek potansiyel fırsat veya tehditlerin araştırılması ve uzman görüşleri doğrultusunda analitik değerlendirmelere tabi tutulması hedeflenmektedir.
Türkiye’nin Güney Gaz Koridoru’ndaki rolünün en güncel gelişmeler ışığında bölgedeki alternatif hub’ların sahip olduğu potansiyel avantajların ve dezavantajların stratejik bir karşılaştırmalı analize tabi tutularak değerlendirileceği ilk çalışma niteliğinde olması öngörülen bu projede literatürden farklı olarak niceliksel ve analitik bir metodoloji takip edilecek olup, projenin belirlenen bu amaç ve hedefleri doğal gaz piyasasının arz, talep, rezerv, fiyatlandırma ve paydaş ülkeler gibi birçok açıdan değerlendirilmesini gerektirdiğinden, proje çıktılarının sektörün hem akademik hem de karar verici paydaşları açısından önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir.