ÇANKAYA İ. İ. (Yürütücü), GENÇLER ÖZKAN A. M., AKKOL E., DİKER N. Y., FIRAT A., KAYMAZ F. F., et al.
2021 - 2023
En önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan osteoporoz, kemik kütlesinde azalma ve artmış kırık riski ile karakterize metabolik
kemik hastalığıdır. Önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğu halde günümüzde önemli bir ekonomik ve sosyal problem haline
gelmiştir. Osteoporoz sonuçlarından etkilenen insan sayısının 2040 yılı itibariyle Türkiye’de 64,000’e ulaşacağı öngörüldüğünde
osteoporozun tedavisine yönelik olarak yapılan yatırımlar ve işgücü kaybının maliyeti önemli bir sorun olarak gündeme gelecektir. Bu
nedenle osteoporozla ilgili deneysel çalışmalar çok önem arz etmektedir. Dünya’da Ulmus cinsine ait türler üzerinde yapılan
çalışmalarda, U. davidiana ve U. wallichiana’nın kemik metabolizması üzerine etkileri tespit edilmiş olup kemik sağlığı ile ilişkili
hastalıkların tedavisinde kullanılmak üzere U. wallichiana’nın ekstre/fraksiyon ve flavonoit bileşiklerine ait alınmış bir adet patenti
bulunmaktadır.
Ulmus cinsi dünya üzerinde 42 takson, Türkiye Florası’nda ise 4 takson ile temsil edilmektedir. Bunlar U. glabra, U. minor ssp. minor,
U. minor ssp. canescens ve U. laevis’dir. Ülkemizdeki “halk ilacı” çalışmaları incelendiğinde U. glabra, U. minor ve U. canescens’in
kemik kırıklarının tedavisi başta olmak üzere yara iyi edici, enflamasyon giderici ve ağrı kesici olarak kullanıldığı görülmektedir. U.
laevis’den izole edilen bir flavonoitin ve U. glabra’nın kabuklarının antioksidan, antienflamatuvar, antinosiseptif, gastroprotektif,
hepatoprotektif ve hipotansif etkilerini gösteren çalışmalar olmasına karşın, U. minor ve U. canescens üzerine herhangi bir çalışmaya
rastlanmamıştır.
Önerilen bu projede, Türkiye’de yetişen ve üzerinde bugüne kadar çalışma yapılmamış Ulmus türlerinin in vivo olarak kemik
metabolizması üzerine etkilerinin araştırılması hedeflenmektedir. Ayrıca antinosiseptif, antienflamatuvar ve yara iyi edici aktiviteleri
de değerlendirilecektir.
Diyabet hastalarında izlenen metabolik değişikliklerin kemik metabolizmasını doğrudan etkileyerek osteoporoz gelişim riskini
artırdığı, ayrıca yaşlılık döneminin osteoporozun en belirgin etkilerinin görülmeye başladığı dönem olduğu için
ekstrelerin/fraksiyonların ve saf bileşiklerin in vitro antidiyabetik, antioksidan aktiviteleri ve yaşlanma karşıtı olarak enzim
(kollajenaz, elastaz ve hiyaluronidaz) inhibitör etkileri de araştırılacaktır.
Fitokimyasal çalışmalar kısmında türler, Türkiye Florası’nda yayılım gösterdiği alanlardan toplanacak, ekstraksiyon ve fraksiyonlama
işlemleri yapıldıktan sonra çeşitli kromatografik yöntemler kullanılarak saf bileşiklerin eldesi gerçekleştirilecektir. Bileşiklerin yapıları
1D- ve 2D-NMR teknikleri (1H-NMR, 13C-NMR, COSY, HMBC, HMQC) ve HR-MS (Yüksek çözünürlüklü kütle spektrometresi)
kullanılarak aydınlatılacaktır. Ayrıca, Yüksek Basınçlı Sıvı Kromatografisi ile toplanan türlere ait ekstrelerin içerikleri kalitatif ve
kantitatif olarak karşılaştırılıp etkin ve/veya en yüksek miktarda bulunan maddeler üzerinden standardizasyonu gerçekleştirilecektir.
Biyolojik aktivite çalışmaları ile beraber yürüyen fitokimyasal çalışmaların sonucunda elde edilen saf bileşiklerin ekstrelerden daha
aktif olması durumunda aday moleküller yeni ilaç geliştirme sürecinde öncü bileşikler olarak değerlendirilebileceklerdir.
Ulmus türleri için sadece Amerikan Farmakopesi’nde detaylandırılmamış bir monograf bulunması nedeniyle, Türkiye’de yetişen bu
türler üzerinde yapılacak farmakope analizleri sonucunda Türk Farmakopesi’nde “Ulmus iç kabuğu” başlığı altında hem Avrupa’da
hem de Türkiye’de öncü nitelikte bir monograf hazırlanacaktır.
Önerilen projemiz, küresel ölçekte rekabet gücü yüksek ve sağlık alanında önemli bir eksikliğin giderileceği osteoporoz hastalarının
yaşam kalitesini artırabilecek ve ekonomik olarak düşük maliyetli, potansiyeli yüksek yerli geleneksel bitkisel tıbbi ürün
geliştirilmesinin önünü açacaktır.